Bugün bi otelde garsonluk işine başladım yani hayat öyle hayal kurduğunda ki gibi hızlı seri ve de güzel ilerlemiyo. Hani hep şöyle düşündüm lise bitti onu yaptım bunu yaptım üniversitede biter ortalığın mına korum hoberey boberey şeklinde ama baktım ki o kadar da bal kalmak değilmiş bu hayat.Babam yine aynı baba sorumsuz ve bunun üstüne bir de kendini acındırarak evlatlarını haksız gösteren biri.Annem ise eve para getirmezsen başında dırdır ötüp seni hayatından bezdirebilecek biri.Abim ise bi kız yüzünden kıçı başı bir oynayan biri.
Fark ettim de intikam olayları da hikaye aga intikam alsam alsam nereye kadar ? Kendi canımı kendim yakıyorum bi defteri kapatmadan başka bi defterden yazmaya başlıyorum ondan sonra al sana acılı adana sendromu.
Neyse işim ilginç Ankara Ulusta bi otelde garsonum müdür halen garson olduğumu düşünmüyo bi kaç hafta garson kal sonra resepsiyona alıcam akıllısın güzelsin gibi şirin mi şirin yavşak mı yavşak iltifatlarda bulundu ama adamda şimdi Allah için taaaaş taş.
Herneyse şuanlık herşey güzel gidiyo ben sabah vardiyasındayım akşam beş gibi çıkıyoruz zaten beşten sonrada yorgan diye hitap edilen bağğyanlar geliyo bence malum o tiplilerden anca öyle olur patronlar yahut müdür her ne kadar gururu ve namusundan ödün vermeyen işletmemiz deselerde gece ne haltlar dönüyodur..
Kızlarıda görsen varya mankene taş çıkarırlar o kadar güzeller ama kader sıçmış bi kere ağızlarına valla kalkıpta bu yazının üstüne "kader sıçmaz" demeyin kader sıçıyo o merhamet dizisindeki senaryo çoook öncelerdendi şuan ne o imkan ne de o kadar az dert var...
Bi de yattığı herifleri görseniz adamın gıdısı çıkmamış artık su misali akıyo ama yatıyo..
Hayat işte en ibnelere güler en zararsızları meze yapar kendine..
Neyse konu dışına taşmayalım, iş bitti otelin restoranında oturdum dinleniyorum bulaşıkçı kadın geldi aniden anlatmaya başladı bişey demeden "36 yaşındayım her ne kadar 50 göstersemde yaşım 36 kocam ben yirmi altı yaşında iken öldü üç kızım var ikisi ilk okul büyüğü orta okullu onlara yetişmeye çalışıyorum kendi oğlan kardeşlerim dolandırdı beni elimde avucumda olanları aldı 850 tl maaş ile yettirmeye çalışıyorum hayatı çocuklarıma sende dalmış gitmişsin gençsin güzelsin neden gözlerin yorgun ?" dedi. Yaşadıklarımın en edekli olanlarını anlattım boş ver Stefania Beşikte ağlayan eşikte ne yapsın diye yanıtladı..
Doğruydu..
Tamam derbeder bi çareyim demiyorum ama bazen gerçekleri ve acıları hissediyorum ve ölü gibi yatıyorum sadece.
Neden doğdum ?
Kim için bu mücadele ?
Sonucunda ne verecekler ? (Hey Stefania !! Bu kadar mücadele karşısında sana başarı ödülü 51 ekran tv) mi diyeceklerdi...
Kafamda deli sorular..
Yarın ola hayrola bu arada benim bu polise kısa yoldan güle güle demem lazım yoksa sonu hayıra alamet değil daha doritos kaşla uykularımda cebelleşiyorum bi de bu evde kalmış erkek kurusuyla gereksiz yere savaşa giremem.
Tamam hafif Canseverimsi bi haldeyim ama bu çöktüğüm manasına gelmez..
O zaman ne yapıyoruuuuz
Sail- Awolnation dinliyoruuuz...
16 Kasım 2013 Cumartesi
Kalbine bağladığın yara bandı ya çıkarsa ?
Bir,iki aydır doğru düzgün yazmıyorum.Malum taşınma işleri yeni eve süreci çalışma evresi baba ve annenin hatta abimin tüm garip yanlarını görüp üç günlük dünyada intikam için değilde kendim için, gülmek için yaşamam gerektiğini anladım..
Hayatımda bi herif var siktiriboktan bi evlilik teklifi etti kalın kaş ve sarının evlilik teklifini kabul ettiğim gibi onunkinide kabul ettim tek fark yüzük takması oldu.
Yirmiyedi yaşında evde kalmış tek tutunacağı benim e buldu güzel hatunu malum hatunda aşk acısı çekiyo kalp sızısına bi yarabandı gerekli hiç hayır dermi ?
Ailesinden pek hoşlanmıyorum çünkü bizim aile gibi değil biz malum ayrı mutsuz huzursuz bi aileyiz..
Onlarsa aksine mutlu neşeli güler yüzlü hoş anasıda beni pek sevmedi malum bende anasını olmayan mikine dert değilsin tavırında yaklaştım.
İyi biri şirin biri malum hafif çirkin olsa da efendi biri polis kendisi ama dünyada en salak saf polislerden biridir yani utanmasa evine girerken "merhaba ben polis" diye girer.
Evet onun adıda polis olsun.
Bazen onu sevdiğimi hissediyorum ama sevgi değil bu biliyorum kalbime bağladığım yarabandının kopmasından korkuyorum o kadar.
Bana değer verdiğini hissediyorum ve bu değerin ilginin aniden kopması bilmiyorum amacım doritos kaşlıyı unutmaktı ama biri bitmeden birine başlıyorum ve iyileşicem derken daha da beter hale düşüyorum.
Doritosu düşünmek artık beynime işlenmişti sanki bi yerde onu görücem bi bişey olacak hissediyorum çünkü aniden aklıma giriyo rüyalarıma giriyo polisle her öpüştüğümde o aklımda onunla yürüdüğüm yoldan yürüyorum hiç aklıma gelmezdi onca kin ve nefret beslediğim intikam için yeminler içtiğim uğruna belalar okuduğum adam rüyalarımda gözümde hayatımın her bi karesinde canlanmaya başlıyo sıska orospu sevgilisiyle gayet mutlu bazen yeni koyduğu resme bakıp doritos sabret kardeşim Allah seni tipinle sınıyor diyesim geliyor fakat.. şaka maka bi yanahissediyorum hani sana da olmuştur aynı şey onu çok düşünürsün sonra bi anda telefonun çalar ve arayan o'dur. Bende ki de galiba o ...
Bilmeden intikam mı alcam ne olcak mk ?!
Arada bi sevgilisinin resimlerine bakıyorum benim lens takmama laf eden herif kömür tenli kızın mavi lens takıp küt ve cart kırmızı saçlarına bi sikim dememesi aşırı derecede ilginç geliyo.
Yok yani benim tanıdığım doritos kaşlı gayet çocukcu yiyiştikten, emiştikten sonra toplarıyla inen mikini kapatacak kadar sündürebilen ilginç çocukça fantazileri olan dar açılı bi anguttu ne olduda bi an böyle olgun ve geniş bi açıya sahip oldu halen anlamış değilim bu arada salak kaşlarını bi daha aldırmaya başlamış..
Ya bişey diyemiyorum artık doritos yerkende mi utanmıyosun omurgasız,terliksi !
Satırlarıma burada son verirken son birşey daha iletmek istiyorum
Doritos kaşlı senin olmayan beynini sikim o tahta gibi yatağa atınca neresine elliyon mal !!!!!
Sizin sıfır beden fantazinize sokayım emi !!!
Hayatımda bi herif var siktiriboktan bi evlilik teklifi etti kalın kaş ve sarının evlilik teklifini kabul ettiğim gibi onunkinide kabul ettim tek fark yüzük takması oldu.
Yirmiyedi yaşında evde kalmış tek tutunacağı benim e buldu güzel hatunu malum hatunda aşk acısı çekiyo kalp sızısına bi yarabandı gerekli hiç hayır dermi ?
Ailesinden pek hoşlanmıyorum çünkü bizim aile gibi değil biz malum ayrı mutsuz huzursuz bi aileyiz..
Onlarsa aksine mutlu neşeli güler yüzlü hoş anasıda beni pek sevmedi malum bende anasını olmayan mikine dert değilsin tavırında yaklaştım.
İyi biri şirin biri malum hafif çirkin olsa da efendi biri polis kendisi ama dünyada en salak saf polislerden biridir yani utanmasa evine girerken "merhaba ben polis" diye girer.
Evet onun adıda polis olsun.
Bazen onu sevdiğimi hissediyorum ama sevgi değil bu biliyorum kalbime bağladığım yarabandının kopmasından korkuyorum o kadar.
Bana değer verdiğini hissediyorum ve bu değerin ilginin aniden kopması bilmiyorum amacım doritos kaşlıyı unutmaktı ama biri bitmeden birine başlıyorum ve iyileşicem derken daha da beter hale düşüyorum.
Doritosu düşünmek artık beynime işlenmişti sanki bi yerde onu görücem bi bişey olacak hissediyorum çünkü aniden aklıma giriyo rüyalarıma giriyo polisle her öpüştüğümde o aklımda onunla yürüdüğüm yoldan yürüyorum hiç aklıma gelmezdi onca kin ve nefret beslediğim intikam için yeminler içtiğim uğruna belalar okuduğum adam rüyalarımda gözümde hayatımın her bi karesinde canlanmaya başlıyo sıska orospu sevgilisiyle gayet mutlu bazen yeni koyduğu resme bakıp doritos sabret kardeşim Allah seni tipinle sınıyor diyesim geliyor fakat.. şaka maka bi yanahissediyorum hani sana da olmuştur aynı şey onu çok düşünürsün sonra bi anda telefonun çalar ve arayan o'dur. Bende ki de galiba o ...
Bilmeden intikam mı alcam ne olcak mk ?!
Arada bi sevgilisinin resimlerine bakıyorum benim lens takmama laf eden herif kömür tenli kızın mavi lens takıp küt ve cart kırmızı saçlarına bi sikim dememesi aşırı derecede ilginç geliyo.
Yok yani benim tanıdığım doritos kaşlı gayet çocukcu yiyiştikten, emiştikten sonra toplarıyla inen mikini kapatacak kadar sündürebilen ilginç çocukça fantazileri olan dar açılı bi anguttu ne olduda bi an böyle olgun ve geniş bi açıya sahip oldu halen anlamış değilim bu arada salak kaşlarını bi daha aldırmaya başlamış..
Ya bişey diyemiyorum artık doritos yerkende mi utanmıyosun omurgasız,terliksi !
Satırlarıma burada son verirken son birşey daha iletmek istiyorum
Doritos kaşlı senin olmayan beynini sikim o tahta gibi yatağa atınca neresine elliyon mal !!!!!
Sizin sıfır beden fantazinize sokayım emi !!!
19 Eylül 2013 Perşembe
Sıska Orospu ve Evlenen Hatta Çocukları Olan Lanet Arkadaşlarım.
Şu angut gerizekalı tek kullanımlık sevdiceğim doritos kaşlı yok mu ? O malın sevdiceği bana yazdı. Tipine de baktım tam bi kayış ulan insanda kalçayı siktir et meme olur. Acıdım 250 gram silikon alıp yollıyacaktım yani o derece bi halde...
Şu sıfata bak yaa...
Te allahım...
Yok kıskandığımdan değil ben bu sevgililerimi anlamıyorum benden sonra ilk gördükleri bok çuvalına sarılıyolar ulan utandıracağına ölç biç tart yaaa..
Hoş benim sevdiceklerim de pek yakışıklı sayılmaz ama neyse..
Orta da fol yok yumurta yok bu sıska orospu bana mesaj attı faceden "telefon faturan sevgilimin evine gelmiş ne yapmaya çalışıyosun bizim huzurlu bi ilişkimiz var"
Hayır böyle bi bok yemedim..
Faturam ona gitmesi imkansız Vodafone bu herifle bi ara hırs uğruna yiyiştiğimi nerden hesaba katıp yollasın ?
Hem fatura o adrese geldiyse bundan bir ay önce hatta ondan önce ki ayda sana gelmeliydi şimdi mi beynin bastı yalancı orospu hem orospu hemde mantıksız yaaa...
Hadi aranızı bozayım diye geldim faturamı oraya koydum diye düşünelim..
Lan mal aranızı bozacak olsam elimde birsürü koz var o doritos kaşlının 7 cm fikisinin resmi var koyarım onu kutuya gece harikaydın minik hamtarom yazar ortalığın ağzına sıçardım ne diye faturamı koyayım ...
Manyak yaaa...
Bi de öğretmen olmuş...
Senin o atamanı çıkaran bilgisayarın tuşlarına sokayım emi !!!
Hem çirkin hem orospu hemde sıska ulan bi de tipsiz ki ...
Neyse bu salağa açıklamaları yazdım göt gibi kaldı bu ortada cevapta veremedi en sonunda neyse öptüm seni tatlı orospu dedim engelledim..
Ne de olsa profil resimlerinde ki mıyır mıyır mutlulukla karnım yarılcaktı ..
Sevdiğimden mi hayır o tipsiz kalın kaşlı parlatıcı süren 2 yıllık myo okuyu astsubay olan eziğin neresini seveyim ya ?
Dert benim mıyır mıyır olacağım bir herifin olmaması ..!!!
Ya tüm sınıfımda ki kızlar evlendi bi ben kaldım hatta geçenlerde bi tanesinin ikizleri bile oldu...
Zaten ne kadar erkek tipli eve erkek atan abazan tipler var hepsi evli kendi evleri var mutlular ben ise güzel ve sevgi dolu yavru ceylan halen hırs ihtiras peşindeyim yemişim hırsına artık sabah uyandığımda 500 sayfa günaydın mesajı görmek istiyorum...
tamam 50 olsun..
lanet girsin 5 olsun hadi..
tamam 1 sayfa bile yeter ama olsun yani şu hale baksana iyice yığıldım..
Bu arada yeni ev arıyoruz annemle emlakçılarda bi ayrı abaza mal mal evler gösteriyo bi de kartın üstüne num yazıp bıcır bıcır bakıp gizliden kartı uzatıyo...
Hem çirkinsin hem yaşlı hemde dandik ev gösteriyosun yaşama yaaa..
yeminle yaşama...
Ya da ben yaşamayım :/
YOK MU Bİ DAMAT ADAYI YAAAAA...
Şu sıfata bak yaa...
Te allahım...
Yok kıskandığımdan değil ben bu sevgililerimi anlamıyorum benden sonra ilk gördükleri bok çuvalına sarılıyolar ulan utandıracağına ölç biç tart yaaa..
Hoş benim sevdiceklerim de pek yakışıklı sayılmaz ama neyse..
Orta da fol yok yumurta yok bu sıska orospu bana mesaj attı faceden "telefon faturan sevgilimin evine gelmiş ne yapmaya çalışıyosun bizim huzurlu bi ilişkimiz var"
Hayır böyle bi bok yemedim..
Faturam ona gitmesi imkansız Vodafone bu herifle bi ara hırs uğruna yiyiştiğimi nerden hesaba katıp yollasın ?
Hem fatura o adrese geldiyse bundan bir ay önce hatta ondan önce ki ayda sana gelmeliydi şimdi mi beynin bastı yalancı orospu hem orospu hemde mantıksız yaaa...
Hadi aranızı bozayım diye geldim faturamı oraya koydum diye düşünelim..
Lan mal aranızı bozacak olsam elimde birsürü koz var o doritos kaşlının 7 cm fikisinin resmi var koyarım onu kutuya gece harikaydın minik hamtarom yazar ortalığın ağzına sıçardım ne diye faturamı koyayım ...
Manyak yaaa...
Bi de öğretmen olmuş...
Senin o atamanı çıkaran bilgisayarın tuşlarına sokayım emi !!!
Hem çirkin hem orospu hemde sıska ulan bi de tipsiz ki ...
Neyse bu salağa açıklamaları yazdım göt gibi kaldı bu ortada cevapta veremedi en sonunda neyse öptüm seni tatlı orospu dedim engelledim..
Ne de olsa profil resimlerinde ki mıyır mıyır mutlulukla karnım yarılcaktı ..
Sevdiğimden mi hayır o tipsiz kalın kaşlı parlatıcı süren 2 yıllık myo okuyu astsubay olan eziğin neresini seveyim ya ?
Dert benim mıyır mıyır olacağım bir herifin olmaması ..!!!
Ya tüm sınıfımda ki kızlar evlendi bi ben kaldım hatta geçenlerde bi tanesinin ikizleri bile oldu...
Zaten ne kadar erkek tipli eve erkek atan abazan tipler var hepsi evli kendi evleri var mutlular ben ise güzel ve sevgi dolu yavru ceylan halen hırs ihtiras peşindeyim yemişim hırsına artık sabah uyandığımda 500 sayfa günaydın mesajı görmek istiyorum...
tamam 50 olsun..
lanet girsin 5 olsun hadi..
tamam 1 sayfa bile yeter ama olsun yani şu hale baksana iyice yığıldım..
Bu arada yeni ev arıyoruz annemle emlakçılarda bi ayrı abaza mal mal evler gösteriyo bi de kartın üstüne num yazıp bıcır bıcır bakıp gizliden kartı uzatıyo...
Hem çirkinsin hem yaşlı hemde dandik ev gösteriyosun yaşama yaaa..
yeminle yaşama...
Ya da ben yaşamayım :/
YOK MU Bİ DAMAT ADAYI YAAAAA...
6 Eylül 2013 Cuma
Herifin penisi bağımsızlığını ilan etmiş...
İki gecedir Chatrandom denen kameralı bi sohbet odasında fink atıyorum ...
Bol bol arap siki görüp korkutan kapatıp, üç dört tane ingiliz yakışıklısı ile yarım yamalak sohbetten sonra boool bool evde kalmış Türk erkekleri ile konuştum ...
Bi de sesimin güzel olduğunu fark ettim etmez olaydım gecenin körü bi başlıyorum türk sanat musikisi söylemeye durdurana aşk olsun..
Arada bi insan evladı da denk geliyo hani [bu arada sevgilisine "ihihi aşgııım mikiin küçüüğğk" diyen bayan arkadaşlarımı da o chatrandom denen sayfaya davet ediyorum agaaa şaka yapmıyorum bi sike denk gelmişim ki kapatmadım meraktan sordum yani sen onu nereye dolayıpta geziyosun diye...]
Düşünsene o herifle evlendiğini iki okşa hooop çamaşır ipi hazır, işsiz de kalmaz yani devlet su işlerinden "baraj kurcaz sikin kalınmış masrafa girmeyelim sikini set yapalım" falan der herife sadece bununla sınırlı değil adamın deli gibi iş imkanı olurdu 3. boğaz köprüsü kurulur sikinden hatta itfaiye hortumu bile olurdu..
Adamın şeyi bildiğin bağımsızlığını ilan etmiş kendi doğrutusunda hareket ediyodu bence adam kendini zapt etmese kendi başına eve bile çıkar yani...
Hatta bence gitsin nüfus müdürlüğüne bi kimlik çıkarsın adınıda makro yarak falan koysun
Ama eve katkısıda olurdu günümüz eşleri belli bakkala git desen gitmez ama bağla sikine sepeti salla pencereden aşağı al malzemeleri geri çıkar yukarı..
Fakat şöyle de bu durum söz konusu evlendik az biraz kurcaladık diyelim hoop evi sperm basar su değil sperm diyorum yüzeriz artık ..
Yok yani üfrükçü hoca bile olabilir herif küvete boşalır cocuğu olmayanlar falan gelir küvete gir çık yapar istemesede çocuk olur yani...
Tüp bebekte azalma küvet bebekte artma olur..
O adama uygun prezervatifte yoktur çadır dikip kullanıyodur osbirde çekemez ki eli yukarı gidecekte tekrar aşağı inecekte oooo zaman aşımı yani ..
Acaba evlimiydi ?
Malum o sitede kim evli kim bekar bilmiyosun?..
Evliyse Allah karısına sabır ihsan eylesin kukusundan girip ağzından çıkıyodur artık..
Hadi oldu karısı onu boşalttı bi şekilde evi de sperm bastı karıda temizlik hastası onu da esgeçtik evide temizledik ama be adam o yarak inince ne yapıyosun sen onu ?
Rulo yapıp çorabına mı sıkıştırıyosun ?
Düşündüm de yaratıcı ama ha..
Kışın üşümez boynuna atki diye sarar ya da ne bileyim pantolon bol gelir kemer diye kullanır...
Bu kız da amma sik meraklısıymış anlat anlat bitiremedi demeyin sizde görseniz sizde böyle konuşurdunuz zaten gözlerim faltaşı gibi açılınca adam yattığı yerden kalkıp şu özlü sözleri yazdı "bi de türk yarrağına küçük derler bak kızın ağzı kıçına kaydı"
Haklıydı...
Bol bol arap siki görüp korkutan kapatıp, üç dört tane ingiliz yakışıklısı ile yarım yamalak sohbetten sonra boool bool evde kalmış Türk erkekleri ile konuştum ...
Bi de sesimin güzel olduğunu fark ettim etmez olaydım gecenin körü bi başlıyorum türk sanat musikisi söylemeye durdurana aşk olsun..
Arada bi insan evladı da denk geliyo hani [bu arada sevgilisine "ihihi aşgııım mikiin küçüüğğk" diyen bayan arkadaşlarımı da o chatrandom denen sayfaya davet ediyorum agaaa şaka yapmıyorum bi sike denk gelmişim ki kapatmadım meraktan sordum yani sen onu nereye dolayıpta geziyosun diye...]
Düşünsene o herifle evlendiğini iki okşa hooop çamaşır ipi hazır, işsiz de kalmaz yani devlet su işlerinden "baraj kurcaz sikin kalınmış masrafa girmeyelim sikini set yapalım" falan der herife sadece bununla sınırlı değil adamın deli gibi iş imkanı olurdu 3. boğaz köprüsü kurulur sikinden hatta itfaiye hortumu bile olurdu..
Adamın şeyi bildiğin bağımsızlığını ilan etmiş kendi doğrutusunda hareket ediyodu bence adam kendini zapt etmese kendi başına eve bile çıkar yani...
Hatta bence gitsin nüfus müdürlüğüne bi kimlik çıkarsın adınıda makro yarak falan koysun
Ama eve katkısıda olurdu günümüz eşleri belli bakkala git desen gitmez ama bağla sikine sepeti salla pencereden aşağı al malzemeleri geri çıkar yukarı..
Fakat şöyle de bu durum söz konusu evlendik az biraz kurcaladık diyelim hoop evi sperm basar su değil sperm diyorum yüzeriz artık ..
Yok yani üfrükçü hoca bile olabilir herif küvete boşalır cocuğu olmayanlar falan gelir küvete gir çık yapar istemesede çocuk olur yani...
Tüp bebekte azalma küvet bebekte artma olur..
O adama uygun prezervatifte yoktur çadır dikip kullanıyodur osbirde çekemez ki eli yukarı gidecekte tekrar aşağı inecekte oooo zaman aşımı yani ..
Acaba evlimiydi ?
Malum o sitede kim evli kim bekar bilmiyosun?..
Evliyse Allah karısına sabır ihsan eylesin kukusundan girip ağzından çıkıyodur artık..
Hadi oldu karısı onu boşalttı bi şekilde evi de sperm bastı karıda temizlik hastası onu da esgeçtik evide temizledik ama be adam o yarak inince ne yapıyosun sen onu ?
Rulo yapıp çorabına mı sıkıştırıyosun ?
Düşündüm de yaratıcı ama ha..
Kışın üşümez boynuna atki diye sarar ya da ne bileyim pantolon bol gelir kemer diye kullanır...
Bu kız da amma sik meraklısıymış anlat anlat bitiremedi demeyin sizde görseniz sizde böyle konuşurdunuz zaten gözlerim faltaşı gibi açılınca adam yattığı yerden kalkıp şu özlü sözleri yazdı "bi de türk yarrağına küçük derler bak kızın ağzı kıçına kaydı"
Haklıydı...
4 Eylül 2013 Çarşamba
"Aile" denice aklıma gelenler...
Babam..
Beş yaşımdan beri yılda sadece iki kez görebildiğim adamdı.Onu pek sevmeyişimin nedeni ise annemi aldatması ve bunu benim ortaya çıkarmamdı.
Genç ve türbanlı bi kadındı bilirsiniz günümüz türbanlılarınızı böyla at daşşağı gibi sözde topuz yapıp 40 kat makyajla geziniyorlar (tabi aralarında gerçekten kapanıp gerçektende müslümanlığı yaşayan ablalarımızda var onlara saygım sonsuz ama bu bahsettiğim orospulara karşı aşırı derece de saygısızım) Neyse güzeller güzeli annemi böyle bi kancıkla aldatıyordu babam olacak am sarması bigün telefonuyla oynuyodum okumayı sökmüş artık hecelemeden çıkmış durumdaydım.
Gelen mesajlar tam bi faciaydi düşünsenize o yaşlardasınız babanızın telefonuna "memelerimin uçları yanıyo" diye bi mesaj geliyo. Tabi önce anlam veremedim mal mal bakıyordum ama az buçuk galeriden resimleri görünce kendimden geçmiştim abime haber verdim o ise anneme ev gerçektende yıkılıyordu büyük gümbürtüler bağırmalar çığlıklar...
Tek hatırladığım şey yere çöküp şu soruyu kendime soruşum olmuştu "neden diğer aileler gibi mutlu bi ailemiz yok Allahım"
O aralar bi tek Allahla dertleşirdim çünkü o diğer kimseler gibi değildi beni dinlememezlik yapmıyor anlatabildiğim kadar anlatıp rahatlıyordum ona ağlıyor ona sızlanıyordum..
Masumdum günahsızdım bu kadar iğrençleşmiyordum kandar değildim kim ne şekilde zarar verirse versin onlara hep sevgi ile yaklaşıyordum...
Ama şuan büyüdüm güzelliğimin farkındayım kendimin farkındayım biri bişey dese aniden onu nasıl kullanıp atacağımı duygularına nasıl zarar vereceğimi iyi biliyordum...
Ben artık şeytandım ateşin kendisiydim ve bunu biliyordum...
Üçüncü sınıfta falan olsam gerek herkesi nedense okuldan hep babası alırdı sanki onlar biliyordu olanları ve inadıma yapıyordu içime işliyordu sıranın altına saklanıp tüm velilerin çıkmasını bekliyordum herkes gittikten sonra çıkıp dışarı öyle gidiyordum eve hıçkıra hıçkıra ve ağlayarak...
Diğer çocuklara hep özendim evet onlardan daha iyi ödev yapıyordum daha iyi kalemlerim ve daha iyi defterlerim olmasına rağmen daha iyi bi ailem olmadığı için onlara gıpta ile bakar ve bu ailenin bu halde olmasına sebep olan babama o yaşta lanet ederdim...
Neden mutlu bi ailem yoktu?
Neden işe giderken karısına sarılan bi babam yoktu?
Oysa ki bizim evde babam işe gitmeden önce kahvaltıda tabağı duvara fırlatıp anneme hakaretler eder abimi döverdi...
Ben ise yatağın altına saklanıp gözlerimi sıkıca yumardım...
"Allahım biliyorum gözlerimi daha sıkı yumarsam yanına gelicem ve kimse birbirine bağırmıyacak"
İşte bu yüzden babama karşı kin doluyum...
Aslında intikam alacağım insanlar arasında babam da var fakat ona sevgi duyduğum için değil sadece acıdığım için az da olsa bi değer veriyorum o kadar...
Yoksa sarıldığımda beni iten anneme boşandığı halde küfürler eden yeni eşine beni ezdiren adam benim babam olamazdı..
Hoş yanına gidince de sokaktan bi adamı ziyeret eder gibi hissediyorum...
Sıkıntılı bi hayatı var hemde çok sıkıntılı...
İlk karısından bi kızı var kızı şuan annemle yaşıt ve para için hep babasına boyun eğmiş, annesi nerede kendi dahi bilmiyo herşeyden öte işi gücü büyü.
Evet evet büyü yanlış okumadınız bulduğu parayı büyüye verecek kadar dindar sorulduğunda ise beş vakit namazında yüce kadın..
İkinci karısından ise bi oğlu var tahminen otuzyedi yaşında haplarla ayakta duran biri yakışıklı olmasına rağmen hastalığı yüzünden evlenemiyo annesi bakım evinde Ailenin en kimsesizi ve herkese boyun eğip göz yaşını da acısınıda içinde yaşayan tek adam..
Üçüncü karısı malum annem ondan da para düşkünü bi abim ve ben doğmuşum
Dördüncü karısı ise şuan ki eşi ona malatyalı kadın diyeceğim zamanında "onun kölesi olurum" diyen kadın şimdi yediği dayaklardan kaçmak için binbir türlü hallere düşüyo zavallım ondanda küçük bi kız kardeşim var...
Kız kardeşimi pek sahiplenmiyorum malum yılanın yanında büyüyen çiyan olur..
Evet bu manyak adamın kendine has bi haremi var malum Şam göçmeni bi ailenin oğlu parayı buldukça nefsine yenilmiş ama hatalarını hep görmezlikten gelmiş..
Taaaa ki ben büyüyüp yüzüne tüm hatalarını vurana kadar...
Bu daha başlangıç..
Annem...
Garip bi kadın garip geçen bi hayatı varmış.Dışarı da bulmuş anneannem onu gerçekte annesi kim ne iş yapar bilmiyo ve gerçek annesini pekte sevmediği ortada belki zor bi durumdayken seni bırakmış olabilir deyince büyük bi dışımla bana bakıyo doğal olarak fazla da o konuda ses edemiyorum. Dediğim üzre Annemin bana tek hançeri Sarı olayında olmuştu.Ama dedim ya iyi ki olmuş onun sayesinde şuan daha iyi bi yaşamım var evet sevdiğim adamın karısı olamadım ama olmadığım içinde huzurluyum en azından beni aldatan bi eşim ve bi çocukla ortada kalmışlığım yok ...
İyi bi kadın...
Benim için kendini her riske atabilen bi kadın, tek arkadaşım, sırdaşım...
Evet bazen beni deli edebiliyo ama sarıldığı anda o kadar güzel ki herşey siliniyo tüm kavgalar tüm tartışmalar herşey bitiyo adeta...
En çok ona üzülüyorum boku bokuna yaşamak diye bi deyim varsa bu kesinlikle onun yaşadığı hayata söylenecek bi deyimdir...Güzelsin gençsin ve birinin peşine takılıp gidiyorsun o kişiye körü körüne aşıksın onun için aileni siliyorsun ve her gün dayaklar yiyip aldatılıyorsun yılmıyorsun seviyorsun ona iki evlat veriyorsun..
Yılmıyorsun onun için didiniyorsun ama yine de yenik düşüyorsun bu savaşa başkaları kazanırken senin sevdiğin adımı sen sana gülen, halinle alay eden gözlerin önünde can çekişiyorsun...
Evlatlarının birisi hain diğeri ise hayata yenik doğuyo...
Biri senden ayrı kalmayı yeğlerken, öteki senin için savaşmayı göze alıyo..
Eğer bir gün bunu okursan ve benim olduğumu anlarsan unutma anne seninle alay edip sana gülen her göz yakında içi hüzünle ağlarken bulacak kendini...
Seni seviyorum her ne olursa olsun seveceğim de...
Senden isteğim tek ricem bana daha fazla sarılman o kadar..
Bana güven ben oğlun değilim hırsımın içinde boğulmam çünkü alacağım intikamların asla peşini bırakmadım ve bırakmayacağımda...
Abim...
Geçmişi uğruna yenilmiş bi adam. Üstün zekasını hayatına değil de karıya kıza kullanmış bi abaza..
Ama sözde namus abidesi, para nerede o orada yaşı yirmiyedi yani aklı başında sayılacak bi adam ama değil. Halen kullanılmaya açık yere düşsse anne diye ağlayacak fakat kalkındıktan sonra annesini bi çöp gibi kullanıp atacak bi adam. Size göre anne nedir bilmem ama ona göre de aile denen bi kavram yok...
Çünkü o psikolojik sorunları olan bi adamla ve hüngür hüngür ağlayıp çağresizce düşünen bi anne gibi değildi doğuştan çaresiz gibiydi..
Köpek yakışıklı da...
Her hafta çıktığı kızı değil yattığı kızı sayamazdın. Ama sorsan namus nedir diye abidesi kesilecek bi adamdır. Malum sarı ile ilişkim çıktığında töre cinayeti işleyeceğim diye atılıp duruyodu keşke "salın küçük enişteyi" falan deseydim :)
Şuan ise Bi kızla beraber ve işin ilginç yanı ise babamda para olduğu için babama gitti babama uydu ve annemi reddetti...
Bigün o kızda babamda onu yüzüstü bırakacak...
Anneme muhtaç olacak, umarım bu muhtaçlığın karşılığını geç olmadan alacak kadar hızlı aklı başına gelir...
Parasızlıktan kıvransan da sana asla acımayacağım...
Ve gün gelecek Sarı olayınca nasıl bana küçümseyerek baktıysan bende gözlerinin içine öyle bakacağım...
Beş yaşımdan beri yılda sadece iki kez görebildiğim adamdı.Onu pek sevmeyişimin nedeni ise annemi aldatması ve bunu benim ortaya çıkarmamdı.
Genç ve türbanlı bi kadındı bilirsiniz günümüz türbanlılarınızı böyla at daşşağı gibi sözde topuz yapıp 40 kat makyajla geziniyorlar (tabi aralarında gerçekten kapanıp gerçektende müslümanlığı yaşayan ablalarımızda var onlara saygım sonsuz ama bu bahsettiğim orospulara karşı aşırı derece de saygısızım) Neyse güzeller güzeli annemi böyle bi kancıkla aldatıyordu babam olacak am sarması bigün telefonuyla oynuyodum okumayı sökmüş artık hecelemeden çıkmış durumdaydım.
Gelen mesajlar tam bi faciaydi düşünsenize o yaşlardasınız babanızın telefonuna "memelerimin uçları yanıyo" diye bi mesaj geliyo. Tabi önce anlam veremedim mal mal bakıyordum ama az buçuk galeriden resimleri görünce kendimden geçmiştim abime haber verdim o ise anneme ev gerçektende yıkılıyordu büyük gümbürtüler bağırmalar çığlıklar...
Tek hatırladığım şey yere çöküp şu soruyu kendime soruşum olmuştu "neden diğer aileler gibi mutlu bi ailemiz yok Allahım"
O aralar bi tek Allahla dertleşirdim çünkü o diğer kimseler gibi değildi beni dinlememezlik yapmıyor anlatabildiğim kadar anlatıp rahatlıyordum ona ağlıyor ona sızlanıyordum..
Masumdum günahsızdım bu kadar iğrençleşmiyordum kandar değildim kim ne şekilde zarar verirse versin onlara hep sevgi ile yaklaşıyordum...
Ama şuan büyüdüm güzelliğimin farkındayım kendimin farkındayım biri bişey dese aniden onu nasıl kullanıp atacağımı duygularına nasıl zarar vereceğimi iyi biliyordum...
Ben artık şeytandım ateşin kendisiydim ve bunu biliyordum...
Üçüncü sınıfta falan olsam gerek herkesi nedense okuldan hep babası alırdı sanki onlar biliyordu olanları ve inadıma yapıyordu içime işliyordu sıranın altına saklanıp tüm velilerin çıkmasını bekliyordum herkes gittikten sonra çıkıp dışarı öyle gidiyordum eve hıçkıra hıçkıra ve ağlayarak...
Diğer çocuklara hep özendim evet onlardan daha iyi ödev yapıyordum daha iyi kalemlerim ve daha iyi defterlerim olmasına rağmen daha iyi bi ailem olmadığı için onlara gıpta ile bakar ve bu ailenin bu halde olmasına sebep olan babama o yaşta lanet ederdim...
Neden mutlu bi ailem yoktu?
Neden işe giderken karısına sarılan bi babam yoktu?
Oysa ki bizim evde babam işe gitmeden önce kahvaltıda tabağı duvara fırlatıp anneme hakaretler eder abimi döverdi...
Ben ise yatağın altına saklanıp gözlerimi sıkıca yumardım...
"Allahım biliyorum gözlerimi daha sıkı yumarsam yanına gelicem ve kimse birbirine bağırmıyacak"
İşte bu yüzden babama karşı kin doluyum...
Aslında intikam alacağım insanlar arasında babam da var fakat ona sevgi duyduğum için değil sadece acıdığım için az da olsa bi değer veriyorum o kadar...
Yoksa sarıldığımda beni iten anneme boşandığı halde küfürler eden yeni eşine beni ezdiren adam benim babam olamazdı..
Hoş yanına gidince de sokaktan bi adamı ziyeret eder gibi hissediyorum...
Sıkıntılı bi hayatı var hemde çok sıkıntılı...
İlk karısından bi kızı var kızı şuan annemle yaşıt ve para için hep babasına boyun eğmiş, annesi nerede kendi dahi bilmiyo herşeyden öte işi gücü büyü.
Evet evet büyü yanlış okumadınız bulduğu parayı büyüye verecek kadar dindar sorulduğunda ise beş vakit namazında yüce kadın..
İkinci karısından ise bi oğlu var tahminen otuzyedi yaşında haplarla ayakta duran biri yakışıklı olmasına rağmen hastalığı yüzünden evlenemiyo annesi bakım evinde Ailenin en kimsesizi ve herkese boyun eğip göz yaşını da acısınıda içinde yaşayan tek adam..
Üçüncü karısı malum annem ondan da para düşkünü bi abim ve ben doğmuşum
Dördüncü karısı ise şuan ki eşi ona malatyalı kadın diyeceğim zamanında "onun kölesi olurum" diyen kadın şimdi yediği dayaklardan kaçmak için binbir türlü hallere düşüyo zavallım ondanda küçük bi kız kardeşim var...
Kız kardeşimi pek sahiplenmiyorum malum yılanın yanında büyüyen çiyan olur..
Evet bu manyak adamın kendine has bi haremi var malum Şam göçmeni bi ailenin oğlu parayı buldukça nefsine yenilmiş ama hatalarını hep görmezlikten gelmiş..
Taaaa ki ben büyüyüp yüzüne tüm hatalarını vurana kadar...
Bu daha başlangıç..
Annem...
Garip bi kadın garip geçen bi hayatı varmış.Dışarı da bulmuş anneannem onu gerçekte annesi kim ne iş yapar bilmiyo ve gerçek annesini pekte sevmediği ortada belki zor bi durumdayken seni bırakmış olabilir deyince büyük bi dışımla bana bakıyo doğal olarak fazla da o konuda ses edemiyorum. Dediğim üzre Annemin bana tek hançeri Sarı olayında olmuştu.Ama dedim ya iyi ki olmuş onun sayesinde şuan daha iyi bi yaşamım var evet sevdiğim adamın karısı olamadım ama olmadığım içinde huzurluyum en azından beni aldatan bi eşim ve bi çocukla ortada kalmışlığım yok ...
İyi bi kadın...
Benim için kendini her riske atabilen bi kadın, tek arkadaşım, sırdaşım...
Evet bazen beni deli edebiliyo ama sarıldığı anda o kadar güzel ki herşey siliniyo tüm kavgalar tüm tartışmalar herşey bitiyo adeta...
En çok ona üzülüyorum boku bokuna yaşamak diye bi deyim varsa bu kesinlikle onun yaşadığı hayata söylenecek bi deyimdir...Güzelsin gençsin ve birinin peşine takılıp gidiyorsun o kişiye körü körüne aşıksın onun için aileni siliyorsun ve her gün dayaklar yiyip aldatılıyorsun yılmıyorsun seviyorsun ona iki evlat veriyorsun..
Yılmıyorsun onun için didiniyorsun ama yine de yenik düşüyorsun bu savaşa başkaları kazanırken senin sevdiğin adımı sen sana gülen, halinle alay eden gözlerin önünde can çekişiyorsun...
Evlatlarının birisi hain diğeri ise hayata yenik doğuyo...
Biri senden ayrı kalmayı yeğlerken, öteki senin için savaşmayı göze alıyo..
Eğer bir gün bunu okursan ve benim olduğumu anlarsan unutma anne seninle alay edip sana gülen her göz yakında içi hüzünle ağlarken bulacak kendini...
Seni seviyorum her ne olursa olsun seveceğim de...
Senden isteğim tek ricem bana daha fazla sarılman o kadar..
Bana güven ben oğlun değilim hırsımın içinde boğulmam çünkü alacağım intikamların asla peşini bırakmadım ve bırakmayacağımda...
Abim...
Geçmişi uğruna yenilmiş bi adam. Üstün zekasını hayatına değil de karıya kıza kullanmış bi abaza..
Ama sözde namus abidesi, para nerede o orada yaşı yirmiyedi yani aklı başında sayılacak bi adam ama değil. Halen kullanılmaya açık yere düşsse anne diye ağlayacak fakat kalkındıktan sonra annesini bi çöp gibi kullanıp atacak bi adam. Size göre anne nedir bilmem ama ona göre de aile denen bi kavram yok...
Çünkü o psikolojik sorunları olan bi adamla ve hüngür hüngür ağlayıp çağresizce düşünen bi anne gibi değildi doğuştan çaresiz gibiydi..
Köpek yakışıklı da...
Her hafta çıktığı kızı değil yattığı kızı sayamazdın. Ama sorsan namus nedir diye abidesi kesilecek bi adamdır. Malum sarı ile ilişkim çıktığında töre cinayeti işleyeceğim diye atılıp duruyodu keşke "salın küçük enişteyi" falan deseydim :)
Şuan ise Bi kızla beraber ve işin ilginç yanı ise babamda para olduğu için babama gitti babama uydu ve annemi reddetti...
Bigün o kızda babamda onu yüzüstü bırakacak...
Anneme muhtaç olacak, umarım bu muhtaçlığın karşılığını geç olmadan alacak kadar hızlı aklı başına gelir...
Parasızlıktan kıvransan da sana asla acımayacağım...
Ve gün gelecek Sarı olayınca nasıl bana küçümseyerek baktıysan bende gözlerinin içine öyle bakacağım...
Bana Beyin Amcıklatması Geçirtecekler (!)
Sevgili görücümü gördüm...
Görmez olaydım o gözler şaşı olsaydı, kendimden geçip bayılsaydım (hoş bayılacaktım da zaten..). Ulan bu çocuk resimde ki çocuk değil. Resim de Eliad Cohen vardı ama o an karşımda duran Kahtalı Mıçı'ydı. Vallahi kahtalıydi. Allahım yarattığına kulp takmıyorum bişey de demiyorum saygı da duyuyorum fakat yarattın takip et bari kurbanın olam. Ve herşeyden öte bi özgüven var çocukta...
Yani o özgüven bende olsa şimdi dershaneye değil Ankara üniversitesi siyasala gidiyordum. Hatta Odtü'ye gidiyo olurdum hatta Eliad Cohen'in karşısına çıkıp "Yiğidim, irkaaam, dalyanım, herifim gel karşı cinse ilgi duy gay olmaktan fayda yok hem kim kardashian gibiyim hem tatlı koreliler gibi mimiklerim var daha ne tamam islamı seçme ben sonradan döndürürüm seni zaten çocuğum olsun İstiklal marşı bile söylersin hatta Ankara ülkü ocaklarının başına geçersin" falan derim.
Yarabbim yarabbim bi de slim fit gömlek giymiş ki nefesini bıraksa düğmesi saniyede 500 kilometre hızla yerinden çıkacak gibiydi.Onu da geçtim beyaz pantalon giymiş. Nedendir bilmiyorum ama beyaz gömleğe karşı bi alerjim var sanki bana "regl olabilirim ama cesaretliyim" anlamına geliyo bi de malum söz var "orospunun düşkünü beyaz giyer kış/yaz günü"...
Neyse Oturduk konuşuyoruz...
Çocuğun her sözünde bi devrimcilik fışkırıyo tamam devrimcisin hatta Che guevara'nın amca oğlusun ama yavrum etme bu kadar devrim ateşini yakıcan diye kendini yakıcan haberin yok...
Ya tamam devrimci olmak iyidir güzeldir ama abartısına ne gerek var ?
Baktık ki bu işin hiç olur yanı yok anneme dedim en sonunda "evet çok iyi bi kankam olur ama eşim nah olur"...
Bu konu da böylece kapandı. Sabah babam aradı yanına çağırdı gittim ay gitmez olaydım. Herif annemden ayrıldı ama halen bokunu yiyo yahu be adam ayrıldın bitti hatta evlendin çocuğun bile oldu daha ne diye bu karının bokunu yiyon...
Saydırıyo anneme en sonunda dayanamadım bende patladım şaşırdı. Çünkü o benim her aşağılamasına göz yumacağımı düşünüyordu ama ben hiç birşeye göz yumamayacak kadar büyümüş ve aşırı derece de akıllanmıştım.
Annemi savunduğum anda geçmişte yaşadıklarımla yargılamaya kalkıyordu bkz.sarı ile olan ilişkim.
Bu canımı hiç bir şekilde yakmıyor aksine daha da kinlenip onu daha da susturmama yetiyordu. Korkmuyor daha da seri ve net bi şekilde konuşup onu susturuyordum. Fakat bi yandan da ağlıyordum bi de bana sormaz mı "e ne diye ağlıyorsun" EBENİN AMI DİYE AĞLIYORUM BABA diyemedim...
En sonunda çıktım geldim eve annemin güzel kollarına attım kendimi...
Annem bazen uyuz olsa da yine de beni anlayan tek kadın evet aşkıma saygı duymadı resmen beni hançerlediğini düşündüm...
Ama baktım da zamanında hançerlemeseydi beni şuan evli çocuklu ve aldatılan kadın olacaktım...
Güzelliğim o zaman bozulacaktı...
Ve kimseye dönüpte neden beni kurtarmıyorsunuz diyemeyecektim...
Az önce sarının karısından gizli açtığı benimle konuştuğu face profiline baktım. Bi kaç travesti ve bi kaç yaşıtım kız eklemiş. Nedir bu herifin travesti merakı ?
Umarım karısı bunları bi gün bi şekilde yakalar...
Çünkü karısı yakalamasa bile bi gün benim beynim atacak minik kızını da düşünmeyi bırakıp yuvasını yıkacağım...
O 55 beden kıçlı karı bunu hak ediyo zaten pis orospu en azından pörtlek gözleri sevgili kocasının ihanetine şahit olsun...
Yani sıra az önce faceme mesaj geldi...
Sarı akıllanmamış ya da aklı sıra bana kazık atmaya çalışacaktı...
Yine adımın geçtiği yerleri değiştirerek yazıyorum..
Görmez olaydım o gözler şaşı olsaydı, kendimden geçip bayılsaydım (hoş bayılacaktım da zaten..). Ulan bu çocuk resimde ki çocuk değil. Resim de Eliad Cohen vardı ama o an karşımda duran Kahtalı Mıçı'ydı. Vallahi kahtalıydi. Allahım yarattığına kulp takmıyorum bişey de demiyorum saygı da duyuyorum fakat yarattın takip et bari kurbanın olam. Ve herşeyden öte bi özgüven var çocukta...
Yani o özgüven bende olsa şimdi dershaneye değil Ankara üniversitesi siyasala gidiyordum. Hatta Odtü'ye gidiyo olurdum hatta Eliad Cohen'in karşısına çıkıp "Yiğidim, irkaaam, dalyanım, herifim gel karşı cinse ilgi duy gay olmaktan fayda yok hem kim kardashian gibiyim hem tatlı koreliler gibi mimiklerim var daha ne tamam islamı seçme ben sonradan döndürürüm seni zaten çocuğum olsun İstiklal marşı bile söylersin hatta Ankara ülkü ocaklarının başına geçersin" falan derim.
Yarabbim yarabbim bi de slim fit gömlek giymiş ki nefesini bıraksa düğmesi saniyede 500 kilometre hızla yerinden çıkacak gibiydi.Onu da geçtim beyaz pantalon giymiş. Nedendir bilmiyorum ama beyaz gömleğe karşı bi alerjim var sanki bana "regl olabilirim ama cesaretliyim" anlamına geliyo bi de malum söz var "orospunun düşkünü beyaz giyer kış/yaz günü"...
Neyse Oturduk konuşuyoruz...
Çocuğun her sözünde bi devrimcilik fışkırıyo tamam devrimcisin hatta Che guevara'nın amca oğlusun ama yavrum etme bu kadar devrim ateşini yakıcan diye kendini yakıcan haberin yok...
Ya tamam devrimci olmak iyidir güzeldir ama abartısına ne gerek var ?
Baktık ki bu işin hiç olur yanı yok anneme dedim en sonunda "evet çok iyi bi kankam olur ama eşim nah olur"...
Bu konu da böylece kapandı. Sabah babam aradı yanına çağırdı gittim ay gitmez olaydım. Herif annemden ayrıldı ama halen bokunu yiyo yahu be adam ayrıldın bitti hatta evlendin çocuğun bile oldu daha ne diye bu karının bokunu yiyon...
Saydırıyo anneme en sonunda dayanamadım bende patladım şaşırdı. Çünkü o benim her aşağılamasına göz yumacağımı düşünüyordu ama ben hiç birşeye göz yumamayacak kadar büyümüş ve aşırı derece de akıllanmıştım.
Annemi savunduğum anda geçmişte yaşadıklarımla yargılamaya kalkıyordu bkz.sarı ile olan ilişkim.
Bu canımı hiç bir şekilde yakmıyor aksine daha da kinlenip onu daha da susturmama yetiyordu. Korkmuyor daha da seri ve net bi şekilde konuşup onu susturuyordum. Fakat bi yandan da ağlıyordum bi de bana sormaz mı "e ne diye ağlıyorsun" EBENİN AMI DİYE AĞLIYORUM BABA diyemedim...
En sonunda çıktım geldim eve annemin güzel kollarına attım kendimi...
Annem bazen uyuz olsa da yine de beni anlayan tek kadın evet aşkıma saygı duymadı resmen beni hançerlediğini düşündüm...
Ama baktım da zamanında hançerlemeseydi beni şuan evli çocuklu ve aldatılan kadın olacaktım...
Güzelliğim o zaman bozulacaktı...
Ve kimseye dönüpte neden beni kurtarmıyorsunuz diyemeyecektim...
Az önce sarının karısından gizli açtığı benimle konuştuğu face profiline baktım. Bi kaç travesti ve bi kaç yaşıtım kız eklemiş. Nedir bu herifin travesti merakı ?
Umarım karısı bunları bi gün bi şekilde yakalar...
Çünkü karısı yakalamasa bile bi gün benim beynim atacak minik kızını da düşünmeyi bırakıp yuvasını yıkacağım...
O 55 beden kıçlı karı bunu hak ediyo zaten pis orospu en azından pörtlek gözleri sevgili kocasının ihanetine şahit olsun...
Yani sıra az önce faceme mesaj geldi...
Sarı akıllanmamış ya da aklı sıra bana kazık atmaya çalışacaktı...
Yine adımın geçtiği yerleri değiştirerek yazıyorum..
- Salı
- Tolga Hancısteania ben ankaradayım suan kızılaydayım.son kez goruselim.gelmek ıstersen gel ne dıyeceksen de bırdahada karsıma cıkma dayanamam zaten.
Bu herif manyak yemmminle gerizekalı anası bunu doğurmamış açmış bacağını işeyen köpek misali duvara fırlatmış.
İnsan bu kadar salak olur mu gel bana umudu ver göt gibi bırak ortada ya da buluş benimle fotografımızı biri çeksin gizliden sonra onu karıma yolla yuvamın amına koy sonra götüne kına yak diyo. O kadar haince ve hunharca şeyler söylüyo ki yazsam metreslere önder olur Türkiyede ki yuva yıkılma sebeplerine adımı yazdıran kitaplarım basılır. Bence hiç gereği yok...
Ama bi yandan da şeytan dürtüyo acaba yapsam mı diye..
Ya sevgili okuyucular varsa eğer genç güzel kindar metresiniz dikkat edin kaderinizin amına koyar sizde öyle maaaal mal izlersiniz...
Ha bi de sizden ricam sakın ha sakın inatlaşıp evlenmeyin gerçekten de bu sizi ciddi problemleri olan bi adam yapar...
Yani kısacası son 2 gündür ağzıma sıçıldı gibi bişey oldu...
Ama yılmayacağım..
Babama karşı doğruları söyleyip yaptığıklarına karşı göz yummayacağım..
Ve Sarının da hatta karısının ve ailesininde amına koyacağım...
2 Eylül 2013 Pazartesi
Sevgili Görücüm Yarın Öğleden Sonra Ankara'da
Sevgili görücüm yarın Ankara'da olucak..
Tipini unuttuğum sadece esmer oluşu aklımda kalan bi tipti.Acaba yarın beni ilk görüşte ne yapıcak tabi "oyyyhş garıım" diye bağrına basmayacağı kesin ama neler olucak çok merak ediyorum..
Kaslı adonisli bişey olsa şöyle çıtır Eliad Cohen tarzında...
Sende fazla şey istiyosun falan deme ! Gecenin bi körü kalkıp banyo yapıp çıtçıtlarıma maşa yapıp tırnaklarım ojeli bi haldeyken blog yazıyorsam o da eliad cohen gibi olmasını bilecek Allah allah !!!
Bu arada yarın gelinlikten dönme beyaz dantel balık etek kıyafetim geliyo...
Yani çocuk çirkin olsa bile sırf o üstümde bi şekilde fotograf çekinmek adına sözlenirim o biçim heyecanlıyım...
Acaba o şuan ne yapıyo benim gibi heyecanlı mı ?
Benim geçmişim sağlam değil malum ya onun geçmişi nasıl ? Onunla bişeylere başlasak geçmişimden ona bahsedecekmiyim...
Ya da o da benim kadar kirlimidir.Benim gibi Pisliklere bulaşmışmıdır? Resmimi görünce o ne tepki verdi acaba..
Malum ailesi beni gördükten sonra kalkmadan önce fotografımı isteyip aldılar. Acaba şuan birisine aşık mı hani olur ya annesi manyağın tekidir oğlanın sevdiği kızı sevmez gider baska biriyle evlendirir..
Yarın bunları da konusayım çocukla, yazık garibim seviyosa birini.Anası iyi bi kadına benziyo ama ya onun da benim gibi maskesi varsa ?
Sıçarım valla yedi göbek ceddinine ha !? Çekemem ben öyle kaynana vırvırı zaten çekmişim hayattan çekeceğim kadar bi de o hatunun vır vırına gelemem..
İyi hatun olsun huyuma gitsin huyuna geleyim..
Bu orada ojeleride bitirdim ayağıma da sürsem mi ya :/
Süreyim, süreyim belki oğlan ayak fetişisti çıkar.Fetişist kelimesine de illet olurum zaten söyleyemiyorum dilim dönmüyo bazen faşist bile diyemiyorum
Bkz.Ayak faşisti...
gibi...
Ayakların ojesi de bitti..
Öyle bi dikkatle sürmüşüm ki picasso bile kendin geçerdi görse, malum grafik mevzunu olmak ayrı bi avantaj şimdi doğal renkte oje verin bob rose gibi "şuraya bi küçük ev evet burada da minik bir patikamız var"
Zaten o herifin patikası hiç bitmezdi her resminde o terkedilmiş eski ev ve eve giden patika...
Ya hakikaten heyecanlanıyorum ya...
ALLAHIM LÜTFEN BAK GÖR KULUNU GECENİN Bİ KÖRÜ ÇOCUK İÇİN UĞRAŞIYO SENDE AZCIK YARDIM ET BEBE OTURAKLI DÜZGÜN HAFİFTEN DE YAKIŞIKLI OLSUN ÇOK DEĞİL BAK HAFİFTEN YA HA Bİ DE BENİ BEĞENSİN TAPSIN BÖYLE ÖLSÜN GEBERSİN TEZ ZAMAN DA DA EVLENMEK İSTESİN BENİMLE
Tipini unuttuğum sadece esmer oluşu aklımda kalan bi tipti.Acaba yarın beni ilk görüşte ne yapıcak tabi "oyyyhş garıım" diye bağrına basmayacağı kesin ama neler olucak çok merak ediyorum..
Kaslı adonisli bişey olsa şöyle çıtır Eliad Cohen tarzında...
Sende fazla şey istiyosun falan deme ! Gecenin bi körü kalkıp banyo yapıp çıtçıtlarıma maşa yapıp tırnaklarım ojeli bi haldeyken blog yazıyorsam o da eliad cohen gibi olmasını bilecek Allah allah !!!
Bu arada yarın gelinlikten dönme beyaz dantel balık etek kıyafetim geliyo...
Yani çocuk çirkin olsa bile sırf o üstümde bi şekilde fotograf çekinmek adına sözlenirim o biçim heyecanlıyım...
Acaba o şuan ne yapıyo benim gibi heyecanlı mı ?
Benim geçmişim sağlam değil malum ya onun geçmişi nasıl ? Onunla bişeylere başlasak geçmişimden ona bahsedecekmiyim...
Ya da o da benim kadar kirlimidir.Benim gibi Pisliklere bulaşmışmıdır? Resmimi görünce o ne tepki verdi acaba..
Malum ailesi beni gördükten sonra kalkmadan önce fotografımı isteyip aldılar. Acaba şuan birisine aşık mı hani olur ya annesi manyağın tekidir oğlanın sevdiği kızı sevmez gider baska biriyle evlendirir..
Yarın bunları da konusayım çocukla, yazık garibim seviyosa birini.Anası iyi bi kadına benziyo ama ya onun da benim gibi maskesi varsa ?
Sıçarım valla yedi göbek ceddinine ha !? Çekemem ben öyle kaynana vırvırı zaten çekmişim hayattan çekeceğim kadar bi de o hatunun vır vırına gelemem..
İyi hatun olsun huyuma gitsin huyuna geleyim..
Bu orada ojeleride bitirdim ayağıma da sürsem mi ya :/
Süreyim, süreyim belki oğlan ayak fetişisti çıkar.Fetişist kelimesine de illet olurum zaten söyleyemiyorum dilim dönmüyo bazen faşist bile diyemiyorum
Bkz.Ayak faşisti...
gibi...
Ayakların ojesi de bitti..
Öyle bi dikkatle sürmüşüm ki picasso bile kendin geçerdi görse, malum grafik mevzunu olmak ayrı bi avantaj şimdi doğal renkte oje verin bob rose gibi "şuraya bi küçük ev evet burada da minik bir patikamız var"
Zaten o herifin patikası hiç bitmezdi her resminde o terkedilmiş eski ev ve eve giden patika...
Ya hakikaten heyecanlanıyorum ya...
ALLAHIM LÜTFEN BAK GÖR KULUNU GECENİN Bİ KÖRÜ ÇOCUK İÇİN UĞRAŞIYO SENDE AZCIK YARDIM ET BEBE OTURAKLI DÜZGÜN HAFİFTEN DE YAKIŞIKLI OLSUN ÇOK DEĞİL BAK HAFİFTEN YA HA Bİ DE BENİ BEĞENSİN TAPSIN BÖYLE ÖLSÜN GEBERSİN TEZ ZAMAN DA DA EVLENMEK İSTESİN BENİMLE
1 Eylül 2013 Pazar
Aslında Dünden Razı Gibiyim
Yelkenleri erkenden suya indirip bir daha pişman olmak istemiyorum ama gönüllü gibiyim sanki bu görücü olayına...
Baksana Arkadaşımın ikizleri oldu evlenmeyi de geçtim kızın ikizleri var. Okulun her gün birisiyle düşüp kalkan hatta alman porno sektörüne taş çıkartacak fantazilere sahip olan bi çok gecesine rağmen rixos gibi bi yerde nişan yaptılar...
Ülkücü bıyığı var diye dalga geçtiğimiz kız bile urfalı bi aileye gelin gitti kız gelinlikten daha çok burma burma altın giymiş gibiydi...
Okulumun yarısından çoğu evlendi nişanlandı ve ben halen kendi aşkımı bulamadım görücü geliyo yani bu şuan benziyo esra erol in tha house ..
Ya da kalbin atmıyo biz attırak sendromu..
O değil 50 beden kıçlı kız bile fıstık gibi oğlanı bulmuş nişanlanmış dün [resimlerine şimdi baktım] ve ben halen görücü ile uğraşıyorum ya...
Bu arada nişanlandığı çocuğa fıstık gibi demiştim ama dişlerini gördükten sonra fikrim aniden değişti Allah mutlu etsin dudak et ve dişten oluşan bi mutant çocukları olacak yazık garip olacak ya..
Şuna bak kız nişanın da bile ben burdayım diye bağıran lenslerini takmış...
Bari onları çıkar lan zögürt !
Yok yani elbiseyi o kadar çok sıkmışlar ki kızın üstten memesi değil artık etleri förtlemiş..
Tamam kabul ediyorum şuan deli gibi kıskançlık krizine girdim kız dünya güzeli olsa kusursuz olsa illa bi yerden kusur çıkarırım ama ne yapayım yani...
Milletin facebook profilini görsen herkes bi gün kına bi gün nişan bi gün söz bi gün evlilik bi gün de bebek doğurtuya bi de resim paylaşıyo utanmaz ahlaksızlar!!!
Bi de benim profile bak Anthema-thin air
Dua ediyorum en azından murat kekilli tarzında daha inmedim...
Lan olan var olmayan var olup ta olmaz deyip olmayıp ta görücü durumuna kadar düşen var ..
Görücüm bi de İstanbullu ha..
Ben o herifle gitmem istanbula geliyosa bize içgüveysi gelir ...
Hem belki onu beğenmicem ?
di mi yeaaaa...
Belki o da benim gibi manyağın tekidir...
Ya o beni beğenmezse...
O beni beğenmezse diye bişey var mı Şu yaşta şu hatlara kim sahip ha...
Bak Kanye weste götürdü kim kardashianı bende kim'in türk modeliyim yani bulmuş benim gibisini bunamasın ...
Oturmaktan popoma ağrılar girdi ya...
Ankaranında havası belli değil ki ..
O değil yarın ne giyeceğim ben ...
Ya onu siktir et yarın ben nasıl bişeyle karşılaşacağım..
Bak eğer öyle ince benden de kısa bişey gelirse tövbe billah olmaz, sarışın değildi gördüğüme göre..
Öyle lakayitte olmasın sert olsun erkekten çok adam olsun..
Bende ona göre melek olmasını bilirim zaten...
YARABBİM BAK STAFANİA KULUNU GÖRÜYOSUN AZ DAHA ACI ÇEKMESİN O DA GÜLSÜN HADİ İYİ BİŞEYLER GELSİN BEĞENSİN SEVSİN BENDE SEVEYİM BU KADAR YANİ...
Baksana Arkadaşımın ikizleri oldu evlenmeyi de geçtim kızın ikizleri var. Okulun her gün birisiyle düşüp kalkan hatta alman porno sektörüne taş çıkartacak fantazilere sahip olan bi çok gecesine rağmen rixos gibi bi yerde nişan yaptılar...
Ülkücü bıyığı var diye dalga geçtiğimiz kız bile urfalı bi aileye gelin gitti kız gelinlikten daha çok burma burma altın giymiş gibiydi...
Okulumun yarısından çoğu evlendi nişanlandı ve ben halen kendi aşkımı bulamadım görücü geliyo yani bu şuan benziyo esra erol in tha house ..
Ya da kalbin atmıyo biz attırak sendromu..
O değil 50 beden kıçlı kız bile fıstık gibi oğlanı bulmuş nişanlanmış dün [resimlerine şimdi baktım] ve ben halen görücü ile uğraşıyorum ya...
Bu arada nişanlandığı çocuğa fıstık gibi demiştim ama dişlerini gördükten sonra fikrim aniden değişti Allah mutlu etsin dudak et ve dişten oluşan bi mutant çocukları olacak yazık garip olacak ya..
Şuna bak kız nişanın da bile ben burdayım diye bağıran lenslerini takmış...
Bari onları çıkar lan zögürt !
Yok yani elbiseyi o kadar çok sıkmışlar ki kızın üstten memesi değil artık etleri förtlemiş..
Tamam kabul ediyorum şuan deli gibi kıskançlık krizine girdim kız dünya güzeli olsa kusursuz olsa illa bi yerden kusur çıkarırım ama ne yapayım yani...
Milletin facebook profilini görsen herkes bi gün kına bi gün nişan bi gün söz bi gün evlilik bi gün de bebek doğurtuya bi de resim paylaşıyo utanmaz ahlaksızlar!!!
Bi de benim profile bak Anthema-thin air
Dua ediyorum en azından murat kekilli tarzında daha inmedim...
Lan olan var olmayan var olup ta olmaz deyip olmayıp ta görücü durumuna kadar düşen var ..
Görücüm bi de İstanbullu ha..
Ben o herifle gitmem istanbula geliyosa bize içgüveysi gelir ...
Hem belki onu beğenmicem ?
di mi yeaaaa...
Belki o da benim gibi manyağın tekidir...
Ya o beni beğenmezse...
O beni beğenmezse diye bişey var mı Şu yaşta şu hatlara kim sahip ha...
Bak Kanye weste götürdü kim kardashianı bende kim'in türk modeliyim yani bulmuş benim gibisini bunamasın ...
Oturmaktan popoma ağrılar girdi ya...
Ankaranında havası belli değil ki ..
O değil yarın ne giyeceğim ben ...
Ya onu siktir et yarın ben nasıl bişeyle karşılaşacağım..
Bak eğer öyle ince benden de kısa bişey gelirse tövbe billah olmaz, sarışın değildi gördüğüme göre..
Öyle lakayitte olmasın sert olsun erkekten çok adam olsun..
Bende ona göre melek olmasını bilirim zaten...
YARABBİM BAK STAFANİA KULUNU GÖRÜYOSUN AZ DAHA ACI ÇEKMESİN O DA GÜLSÜN HADİ İYİ BİŞEYLER GELSİN BEĞENSİN SEVSİN BENDE SEVEYİM BU KADAR YANİ...
Kalbin Doğru İnsanı Bulamazsa Baban Bulur Belki O Doğrudur
Yazılarım da genelde adımı vermeme sebebim bu zaten büyük bi ailenin en gözde torunlarından biriyim malum dandik sevgili seçimlerimden dolayı babam ve annem "yalvarırım aşık olduğunu söyleme" seklinde bakıyolar.
Bundan 1.5 hafta önce babam telefon açtı...
"kızıııım"
"hayırdır inşallah baba sesin neşeli..."
"bi aile var seni görmeye geliyolar şimdi yoldalar"
"ha güzel..neyse baba bende biraz hastaydım hastaneye gidecektim gitmeyim bari börek falan filan hallederiz hadi kendine çok iyi bak "
"Anne biri beni görmeye geliyomuş" (salak gibiyim olayın farkında değilim)
" ay nasıl yani " diye şaşıran annem olayın farkına anında varıp bana açıkladı stefania eşittir dumur şeklinde bi hal aldım ...
Ne yani şimdi görücümü gelecek...
Annem hemen kek börek yaptı o ara kapı çaldı bunlar bize geldi heyecanlı oğlanı görücem diye merak ediyorum ama yok...
Kadın var kızı var baba var büyük kızı var ama oğlan yok...
Nasıl stres yaptım nasıl heyecan yaptım babamla annem kararı kızımız verecek diyo...
Ulan tamam vericek kararı vericem hatta herife de vericem ama herif yok ki ortada...
KİME VERİCEM?
Kararı yani ...
kız kardeşi telefondan çocuğun resmini gösterdi.Hızlı hızlı geçtiği için bi halt anlayamadım ama yakışıklı gibi sanki ...
Nasıl desem..
Yakışıklılık karın doyurmuyo ne iş yapar nasıl oturur kalkar nasıl konuşur ses tonu cart curt hiç bi haltını da bilmiyorum "ahihihi mihihih maşallah pek yakışıklı" diye geçiştiriyorum artık süzüle süzüle su, çay, kahve servisi yapmalar falan aniden kimyam değişti...
Bugün de saat dört gibi aradılar yarın çocukla annesi Ankara'ya geliyomuş...
Yok yani ne giyerim ne ederim hiç bi fikrim yok regl olacağım zaten kıçım başım şiş bıyıklarım var hatta buracak vaziyetteyim aşırı bakımsızım 3 gündür yataktan çıkmıyorum normaldir...
Şuan çok kararsızım...
Yarın ne olacağı hakkında hiç bi fikrim yok Acı dolu ilginç yaşamımım ailemin yönlendirmesi ile traji komik hatta iyice komedi filmlerine bağlamış olması beni ürkütmüyor da değil ...
Bundan 1.5 hafta önce babam telefon açtı...
"kızıııım"
"hayırdır inşallah baba sesin neşeli..."
"bi aile var seni görmeye geliyolar şimdi yoldalar"
"ha güzel..neyse baba bende biraz hastaydım hastaneye gidecektim gitmeyim bari börek falan filan hallederiz hadi kendine çok iyi bak "
"Anne biri beni görmeye geliyomuş" (salak gibiyim olayın farkında değilim)
" ay nasıl yani " diye şaşıran annem olayın farkına anında varıp bana açıkladı stefania eşittir dumur şeklinde bi hal aldım ...
Ne yani şimdi görücümü gelecek...
Annem hemen kek börek yaptı o ara kapı çaldı bunlar bize geldi heyecanlı oğlanı görücem diye merak ediyorum ama yok...
Kadın var kızı var baba var büyük kızı var ama oğlan yok...
Nasıl stres yaptım nasıl heyecan yaptım babamla annem kararı kızımız verecek diyo...
Ulan tamam vericek kararı vericem hatta herife de vericem ama herif yok ki ortada...
KİME VERİCEM?
Kararı yani ...
kız kardeşi telefondan çocuğun resmini gösterdi.Hızlı hızlı geçtiği için bi halt anlayamadım ama yakışıklı gibi sanki ...
Nasıl desem..
Yakışıklılık karın doyurmuyo ne iş yapar nasıl oturur kalkar nasıl konuşur ses tonu cart curt hiç bi haltını da bilmiyorum "ahihihi mihihih maşallah pek yakışıklı" diye geçiştiriyorum artık süzüle süzüle su, çay, kahve servisi yapmalar falan aniden kimyam değişti...
Bugün de saat dört gibi aradılar yarın çocukla annesi Ankara'ya geliyomuş...
Yok yani ne giyerim ne ederim hiç bi fikrim yok regl olacağım zaten kıçım başım şiş bıyıklarım var hatta buracak vaziyetteyim aşırı bakımsızım 3 gündür yataktan çıkmıyorum normaldir...
Şuan çok kararsızım...
Yarın ne olacağı hakkında hiç bi fikrim yok Acı dolu ilginç yaşamımım ailemin yönlendirmesi ile traji komik hatta iyice komedi filmlerine bağlamış olması beni ürkütmüyor da değil ...
Şuan ki durum ne deseler...
Gece 6 tane film izledim, ilk korku sonra aksiyon son olarakda romantik bi filmle kapanışı yaptım beynim aşırı derecede sarsılmış filmlerden belli..
Mutfağa giderken kapının ardına içine şeytan ve cin girmiş bi adam çıkıp üstüme böğüre böğüre yürürken evin çatısı kırılıyo içeriden uzay gemileri geçiyo ve içine şeytan girmiş adam bana "bebeğim seviş benim" diyecekmiş gibi geliyo sanki yani öyle bi karmaşadayım..
Sabah ezanıyla ayıldım biraz boğazım deli gibi ağrıyordu buz gibi su çıkardım dolaptan deli gibide içtim biraz daha ağrısın malum hasta olunca naz yapmayı seviyorum. [Nazdan daha çok insanları hayatından soğutuyorum ama yapacak birşey yok]
Saat sabah altıya kadar balkondan Ankara'yı izledim malum bizim evin en güzel yani tam görünüm bi Ankara manzarası..
En sonunda pes ettim ve yattım uyudum..
Uyandığımda telefon facebook whatsapp bildirimi dolmuş bi halde halen blink blink diye ötüyodu sabah kalkar kalkmaz aynaya bakarım hep ne halde olduğumu merak ederim de..
Gördüğüm şeyden ben bile korkum ...
Koca dudaklı bi japon vardı hani şu korku filminde ilk ölen varya aynı o yani o kadar şişmişim ki..
Tabi direk banyonun yolu tutulur güzelce sıçılır yüz yıkanır temizlenir annemiz mıncır mıncır öpülür...
Annemi öptüğüm için şaşırmamak lazım çünkü Doğum günümde şunu gördüm...
Aslında o en doğrusunu yaptı o insanlarla arama girmekle ..
Çünkü onların maskesinin altını ancak bi anne görebilirdi o da görmüş ve zarar görmemden korkup engel olmuştu...
Evet düzenli bi ailem yoktu abi bi yanda baba bi yanda anne bi yanda...
Ama bana ne derse desin kötü olmamı istemeyen tek bi insan vardı o da Annem...
Özür dilerim anne...
Yanlış seçimlerim için..
Seni yorduğum hatta bazen ağlattığım için...
Ama ben sen gibi değilim işte insanların yüzünü direk göremiyorum illa ki düşmem dizimi kanatmam lazım..
Özür dilerim anne..
Lütfen bana sıkı sıkı sarıl hatta daha sıkı sarıl çünkü bazen yaşamak için senin nefesine ihtiyacım olabiliyo...
Babamı artık affettim umursamıyorum pek geçmişini çünkü yaşlandı üstüne gitmek istemiyorum gitsemde canımız yanar zaten..
Şu saatten sonra dağınık ailemi sevdiğimi daha çok hissediyorum...
Dağınık ama birbirine muhtaç ailem..
Seni seviyorum benim biricik hissiz ama güldüğünde insanın içini neşe dolduran babam
Seni seviyorum benim için kendini ortaya atabilen güçlü biraz hırçın sevgi dolu annem
iyi ki varsınız..
Bi zaman sonra sizi deli gibi arıyacağım farkındayım tek kalacağım biliyorum..
Bu yuzden duygulu biri olmak istemiyorum..
Yakında pek bi bağım olmayan ama kan açısından aynı bağı taşıdığım biricik abimin düğünü var..
Kendisi bana sahteden sevgi gösterir tıpkı benim ona gösterdiğim gibi ...
Ama ne yapalım işte bu şekilde idare etmeye çalışıyoruz..
Benden uzak olsun da mutlu olsun olay o ...
Mutfağa giderken kapının ardına içine şeytan ve cin girmiş bi adam çıkıp üstüme böğüre böğüre yürürken evin çatısı kırılıyo içeriden uzay gemileri geçiyo ve içine şeytan girmiş adam bana "bebeğim seviş benim" diyecekmiş gibi geliyo sanki yani öyle bi karmaşadayım..
Sabah ezanıyla ayıldım biraz boğazım deli gibi ağrıyordu buz gibi su çıkardım dolaptan deli gibide içtim biraz daha ağrısın malum hasta olunca naz yapmayı seviyorum. [Nazdan daha çok insanları hayatından soğutuyorum ama yapacak birşey yok]
Saat sabah altıya kadar balkondan Ankara'yı izledim malum bizim evin en güzel yani tam görünüm bi Ankara manzarası..
En sonunda pes ettim ve yattım uyudum..
Uyandığımda telefon facebook whatsapp bildirimi dolmuş bi halde halen blink blink diye ötüyodu sabah kalkar kalkmaz aynaya bakarım hep ne halde olduğumu merak ederim de..
Gördüğüm şeyden ben bile korkum ...
Koca dudaklı bi japon vardı hani şu korku filminde ilk ölen varya aynı o yani o kadar şişmişim ki..
Tabi direk banyonun yolu tutulur güzelce sıçılır yüz yıkanır temizlenir annemiz mıncır mıncır öpülür...
Annemi öptüğüm için şaşırmamak lazım çünkü Doğum günümde şunu gördüm...
Aslında o en doğrusunu yaptı o insanlarla arama girmekle ..
Çünkü onların maskesinin altını ancak bi anne görebilirdi o da görmüş ve zarar görmemden korkup engel olmuştu...
Evet düzenli bi ailem yoktu abi bi yanda baba bi yanda anne bi yanda...
Ama bana ne derse desin kötü olmamı istemeyen tek bi insan vardı o da Annem...
Özür dilerim anne...
Yanlış seçimlerim için..
Seni yorduğum hatta bazen ağlattığım için...
Ama ben sen gibi değilim işte insanların yüzünü direk göremiyorum illa ki düşmem dizimi kanatmam lazım..
Özür dilerim anne..
Lütfen bana sıkı sıkı sarıl hatta daha sıkı sarıl çünkü bazen yaşamak için senin nefesine ihtiyacım olabiliyo...
Babamı artık affettim umursamıyorum pek geçmişini çünkü yaşlandı üstüne gitmek istemiyorum gitsemde canımız yanar zaten..
Şu saatten sonra dağınık ailemi sevdiğimi daha çok hissediyorum...
Dağınık ama birbirine muhtaç ailem..
Seni seviyorum benim biricik hissiz ama güldüğünde insanın içini neşe dolduran babam
Seni seviyorum benim için kendini ortaya atabilen güçlü biraz hırçın sevgi dolu annem
iyi ki varsınız..
Bi zaman sonra sizi deli gibi arıyacağım farkındayım tek kalacağım biliyorum..
Bu yuzden duygulu biri olmak istemiyorum..
Yakında pek bi bağım olmayan ama kan açısından aynı bağı taşıdığım biricik abimin düğünü var..
Kendisi bana sahteden sevgi gösterir tıpkı benim ona gösterdiğim gibi ...
Ama ne yapalım işte bu şekilde idare etmeye çalışıyoruz..
Benden uzak olsun da mutlu olsun olay o ...
Geçmişle Yüzleş ve İntikamını al.
Yeni bi Yaş, yeni bi yıl, yeni bi hayat, dinlenmişlikler, sevinçler, anlaşmalar, huzuru bulmak ve ölmediğini herkese göstermek.
Doritos kaşlı beni Ekim ayında kötü bi şekilde bırakmıştı ve beni bırakalı 9 ay olmuştu.Bi sevgilisi vardı kızdan kısaydım ama gerçektende kızdan güzeldim...
Hayır kendimi beğenmiş gibi değildim ama geçmişte bıraktığım insanlar nedense benden sonra eli yüzü yamuk insanlarla takılıyolar...
O kadar da dert etmedim çünkü ilk sıra ona ait değildi...
İlk sıra Babamındı ...
Beni beş yaşımda bırakıp giden, sarılmayan, sarılınca geri iten, bağıran, sevgisini bi kez bile olsun bana kanıtlayamamış adamındı sıra...
Kurgulanmamış bir şekilde oldu olanlar kurgulanmamış bir şekilde nefretimi kusup kalbini yarıp içinden kendimi çıkardım...
"yaşın küçüktü ama keşke sevgine saygı gösterip seni evlendirseydim en azından bu gibi şeyler yaşamasaydın"
"Çok geç değil mi bunu söylemek için üstelik adam evlenmiş bi kızı varken? Çok üzgünsün di mi baba ? Düşündün mü neden böyle yalnış insanlarda yalnış duygular aradığımı ? Bence düşün, bu kıza para babalığından başka ne yaptın diye düşün daha fazla konuşmamı istersen konuşayım bende sana söylenecek milyon laf var ama sağdan girip soldan çıkacağı için bu kadarı ile yetineceğim kusura bakma ama bana babalık yapınca kendini cennetlik gör"
Ve sonra kurgulanmamış bi şekilde annemden aldım intikamımı söylemediklerimi o an söyledim...
"her istediğin var arkadaşlarında yok sende var herşeye sahipsin daha ne istiyorsun benden!"
"hah arkadaşlarımın maddi durumunu benden daha iyi bilemezsin yani sıra onların maddiyattan daha çok sahip oldukları bi ailesi var ne ben ise böyle bi aileye sahip olduğum için nefret ediyorum eğer bi seçim hakkım olsa size değil uğramak bakmazdım bile istemiyorum sizi hayatımı mahvettiniz kendi egolarınızla kendiniz yön vermeye çalışıp geleceğini umutlarımı kalbimi hissizleştirdiniz! Geleceğime de sevdiğim adama da en çok san mani oldun sus artık..."
Ve sonra...
Ondan..
Yani Kocam diye sayıkladığım sevdiğim adamdan...
2013 ramazan bayramı.
Facebook diğerleri kutusunda 1 yeni mesaj
Mesajı atan kişi adı
TOLGA HANCI
Malum karısı fark etmemeliydi bu boku yerken...
mesajlardan küçük bi alıntı yapacağım...
Durumu anlayın diye..
Adı deşifre olmasın diye adını yazdığım yerlere onun takma adını yazıcam yani Sarı.
Kendi adım soyadıma da Stefania Olenka yazacağım...
"Stafania sen benim sevdiğim tek kadınsın senin ilkinim"
"bak sarı sana ne diyeceğim...Hani bi ara hamileyim vs diyodum ya o yalandı ha bu arada yazışmalarda sana kimse ile yatmadım dedim ama pekte öyle olmadı sevgilimden ayrıldığım için sana can sıkıntısı olarak cevap verdim biz dün gece barıştık o yüzden seni üç hayırla uğurluyoruz öptüm alt duduştan evde ki o 44 beden kıçı olan fahişeye selam söyle"
tabiii sonra hattı kırdım attım Ama o an ki cesaret bana herşeyi yaptırabilirdi sadece kızını göz önünde tuttum...
Bana ve o tatli şirin insafıma dua etsin...
Sarı eğer bi gün sen yahut karın bu sayfaları okursa öpüyorum ikinizide tatlım :)
Sıra sende doritos kaşlı ama zaman var...
Sen daha acı şeylerle yıkılacaksın...
Doritos kaşlı beni Ekim ayında kötü bi şekilde bırakmıştı ve beni bırakalı 9 ay olmuştu.Bi sevgilisi vardı kızdan kısaydım ama gerçektende kızdan güzeldim...
Hayır kendimi beğenmiş gibi değildim ama geçmişte bıraktığım insanlar nedense benden sonra eli yüzü yamuk insanlarla takılıyolar...
O kadar da dert etmedim çünkü ilk sıra ona ait değildi...
İlk sıra Babamındı ...
Beni beş yaşımda bırakıp giden, sarılmayan, sarılınca geri iten, bağıran, sevgisini bi kez bile olsun bana kanıtlayamamış adamındı sıra...
Kurgulanmamış bir şekilde oldu olanlar kurgulanmamış bir şekilde nefretimi kusup kalbini yarıp içinden kendimi çıkardım...
"yaşın küçüktü ama keşke sevgine saygı gösterip seni evlendirseydim en azından bu gibi şeyler yaşamasaydın"
"Çok geç değil mi bunu söylemek için üstelik adam evlenmiş bi kızı varken? Çok üzgünsün di mi baba ? Düşündün mü neden böyle yalnış insanlarda yalnış duygular aradığımı ? Bence düşün, bu kıza para babalığından başka ne yaptın diye düşün daha fazla konuşmamı istersen konuşayım bende sana söylenecek milyon laf var ama sağdan girip soldan çıkacağı için bu kadarı ile yetineceğim kusura bakma ama bana babalık yapınca kendini cennetlik gör"
Ve sonra kurgulanmamış bi şekilde annemden aldım intikamımı söylemediklerimi o an söyledim...
"her istediğin var arkadaşlarında yok sende var herşeye sahipsin daha ne istiyorsun benden!"
"hah arkadaşlarımın maddi durumunu benden daha iyi bilemezsin yani sıra onların maddiyattan daha çok sahip oldukları bi ailesi var ne ben ise böyle bi aileye sahip olduğum için nefret ediyorum eğer bi seçim hakkım olsa size değil uğramak bakmazdım bile istemiyorum sizi hayatımı mahvettiniz kendi egolarınızla kendiniz yön vermeye çalışıp geleceğini umutlarımı kalbimi hissizleştirdiniz! Geleceğime de sevdiğim adama da en çok san mani oldun sus artık..."
Ve sonra...
Ondan..
Yani Kocam diye sayıkladığım sevdiğim adamdan...
2013 ramazan bayramı.
Facebook diğerleri kutusunda 1 yeni mesaj
Mesajı atan kişi adı
TOLGA HANCI
Malum karısı fark etmemeliydi bu boku yerken...
mesajlardan küçük bi alıntı yapacağım...
Durumu anlayın diye..
Adı deşifre olmasın diye adını yazdığım yerlere onun takma adını yazıcam yani Sarı.
Kendi adım soyadıma da Stefania Olenka yazacağım...
- Tolga Hanci2 temmuz dogum gunundu ya unutmadim ogun o battaniyeyle diger odada yattim esimin yaninda bile yatmadimO battaniyeye sarilip yattim
Stefania OlenkaSarı... gel... ailemize.. bize .. gel artık..- Tolga HanciNeden burda yatiyon dedi uykum yok bu odada sigara icicem uykum gelirse yatarim e battaniyeyle yanarsin dedi yok ya biraz halsizim dedim usuyorum dedim ogle gitti
- Stefania OlenkaSarı ....
- Tolga HanciOgle bir sarilmisimki battaniteye gece kan ter icinde kaldim icim yaniyordu sanki senin sicakligini hissediyordumDinliyorim Stefania
- Stefania Olenkaben kucağımı açtım sana gelmeni bekliyorum..
Bu mesajların en hafifi yoksa mesajların devamında genelde "Karımdan ayrılmama nedenim kızım o kada yoksa onlar olmasa ben bir dakika bile beklermiyim, Gel benim ol karım ol hem Allahın önünde dini nikah geçerli değil mi evini de düzerim biz oluruz" yani artık iş çığrından çıktı o bunları yazarken hep düğün fotograflarına bakıyodum beni nasıl sik gibi bırakıp gittiğini hatırlıyor kinleniyordum numaramı vermiştim aramıştı beni o her ağladığında "Ne olur seni seviyorum" diye bağırdığında içimde ki o rahatlama o özgürlük o güven o hırs o kin o nefret ulaşılmaz dereceydi bi ara ailesini yıkmayı bile düşündüm bu konuşmaları karısı gördüğü anda herşey değişecek yuvası ağır bi halde yıkılacaktı...
O fahişe karısına değil o şereften yoksun eski sevgilime değil sadece günahsız bi kızı olduğu için yapmadım...
Ama o her damla yaş döktüğünde daha da güçlü oldum..
"Stafania sen benim sevdiğim tek kadınsın senin ilkinim"
"bak sarı sana ne diyeceğim...Hani bi ara hamileyim vs diyodum ya o yalandı ha bu arada yazışmalarda sana kimse ile yatmadım dedim ama pekte öyle olmadı sevgilimden ayrıldığım için sana can sıkıntısı olarak cevap verdim biz dün gece barıştık o yüzden seni üç hayırla uğurluyoruz öptüm alt duduştan evde ki o 44 beden kıçı olan fahişeye selam söyle"
tabiii sonra hattı kırdım attım Ama o an ki cesaret bana herşeyi yaptırabilirdi sadece kızını göz önünde tuttum...
Bana ve o tatli şirin insafıma dua etsin...
Sarı eğer bi gün sen yahut karın bu sayfaları okursa öpüyorum ikinizide tatlım :)
Sıra sende doritos kaşlı ama zaman var...
Sen daha acı şeylerle yıkılacaksın...
Estergondayım
Ne bi numarası ne de başka bişeyi var. Keçiören Estergon kalesine geldim onu gördüm üçgen suratlı doritos kaşlı oturmuş "vallah buralar bağ idi bahça idi" diyen amcaların edasında..
"şey merahaba"
"Seni seviyorum"
Hoop ani bi sarılma olmuştu.Kocam diye sevdiğim adamdan sonra bana başka bi erkek sarılmıştı. Hemde sıkı sıkı. Durmadan anlamsızca kedi mırlaması şeklinde seni seviyorum diyodu. Sıkılmıştım bundan ama hoşuma da gidiyordu sanki geçmişten intikam alır gibiydim. Gözlerimi sımsıkı yummuştum artık, ağlamamk için kendimi kasıyordum. Onu unutmak için birini kullanacaksam bu bana sarılan herif olmalıydı. Çünkü ikiside askerdi ikiside disipline edilmiş habire üstleri tarafından ezilen insanlardı ona yapamadığım tüm iğrençlikleri ahlaksızlıkalrı bütün nefretimi bu bana sarılan avanaktan çıkarabilirdim.
İlk ay içimde ki bu hain duygularla ona yaklaştım artık o bana bağlıydı. Her istediğimi yapan biriydi sanki bi sahibinin sözünü itaat eden köpek gibi. Şubat ayında öpüştük, mart ayında da nisan ve haziran da da. Tabi o Aralar geçmişimde ki o lanet olası adamı pür dikkat takip ediyordum..
Bi kızı olacaktı...
Onun hıncıyla Üçgen suratlıyı durmadan aldattım sabah işim var deyip başkalarıyla kahkaha atıp el ele tutuşup akşam ona aşkım diyordum..
Ben artık annemin inadına değil geçmişimde ki adamın inadına aslında bir hiç uğruna parasız orospuluk yapıyordum...
Temmuz...
Doğum günümde Doritos kaşlı beni bi çarşıya soktu Ve en büyük şoku yaşamıştım ilk yüzüğümü takmıştım..
Sonra aileler tanıştı..
Babam onu görür görmez " evleneceğin adam bu ise yapma bence kendine haksızlık etme birincisi güzel ve alımlı bi kızsın ikincisi yaşadıkların seni çok olgunlaştırdı bu adam seni tasıyamaz çocuk daha bu" demişti...
Durumlar gittikçe ciddileşiyor gittikçe ona bağlanıyor gibiydim durmadan fotograflar çekiniyoruz durmadan sevişiyo hatta gülmeye bile başlıyorum başka adamları çevremden uzak tutuyorum sanki bi sıralama var ve o artık o sıralamanın başına tırmanmış...
Galiba kinle oturduğum bu içki sofrası beni bu masaya mey yapacaktı..
Evet bu çocukla bi gelecek istemiyordum fakat Geçmişim de ki insanın mutluluğunu görünce onun inadına atıyorum her adımımı..
Ben bu çocuğu seviyormuyum yoksa kinlerimemi alet ediyordum bilmiyordum..
Ve Nişanlandık aile içinde...
İşte o nişandan sonra annemin tutumu çocuğa karşı değişti daha despot daha ezer türde yaklaştı neden bunu yapıyrdu bilmiyorum ama aynı geçmişte olan olayları yaşıyordum...
Evde abim yoktu bu sefer o bizden uzak daha huzurlu bi hayat bi aile bi yuva kurmak için gitmişti, annemin tek uğraşabileceği kişi bendim ve sabırımın son noktasındaydı..
Aşırı derecede üstüme geliyor bazen öyle sözlü saldırı yapıyordu ki..
Eşyalarımı topladım uzaktan akrabam olan bi kadının evine yerleştim yasım 18di ve bana asla karışamazdı.
Onsekiz olunca insan herhangi bir değişime uğramıyor ama eğer benim gibi yaşanmışlıkları varsa gücünün haklarının farkına varıyor...
Yalnızdım tektim beni bi tek doritos karşı desekliyor diye hep onu koruyordum o benim minik çocuğum ben ise onun koruyucusu gibiydim ama o beni desteklemiyormuş...
Arkamdan kuyumu kazıp gitmeyi düşünüyormuş...
Ve gitti de ...
Onu artık en üstte tuttuğum anda o gitti...
Ve ben kala kaldım...
Ölmeyi düşündüm...
Ama ölürsem onlar hayatına devam edecek ve İNTİKAMIMI kimse almayacaktı 2 gün vah deyip 3. gün hayatlarına devam edeceklerdi...
Buna izin veremezdim..
Canlarını yakmaya işte o an yemin ettim...
BUGÜN BENİ BU HALE GETİRENLER YARIN AF DİLEYİP GÖZ YAŞI DÖKECEKLER, HER DÖKÜLEN YAŞLARI BENİM ZAFERİM OLACAK.
"şey merahaba"
"Seni seviyorum"
Hoop ani bi sarılma olmuştu.Kocam diye sevdiğim adamdan sonra bana başka bi erkek sarılmıştı. Hemde sıkı sıkı. Durmadan anlamsızca kedi mırlaması şeklinde seni seviyorum diyodu. Sıkılmıştım bundan ama hoşuma da gidiyordu sanki geçmişten intikam alır gibiydim. Gözlerimi sımsıkı yummuştum artık, ağlamamk için kendimi kasıyordum. Onu unutmak için birini kullanacaksam bu bana sarılan herif olmalıydı. Çünkü ikiside askerdi ikiside disipline edilmiş habire üstleri tarafından ezilen insanlardı ona yapamadığım tüm iğrençlikleri ahlaksızlıkalrı bütün nefretimi bu bana sarılan avanaktan çıkarabilirdim.
İlk ay içimde ki bu hain duygularla ona yaklaştım artık o bana bağlıydı. Her istediğimi yapan biriydi sanki bi sahibinin sözünü itaat eden köpek gibi. Şubat ayında öpüştük, mart ayında da nisan ve haziran da da. Tabi o Aralar geçmişimde ki o lanet olası adamı pür dikkat takip ediyordum..
Bi kızı olacaktı...
Onun hıncıyla Üçgen suratlıyı durmadan aldattım sabah işim var deyip başkalarıyla kahkaha atıp el ele tutuşup akşam ona aşkım diyordum..
Ben artık annemin inadına değil geçmişimde ki adamın inadına aslında bir hiç uğruna parasız orospuluk yapıyordum...
Temmuz...
Doğum günümde Doritos kaşlı beni bi çarşıya soktu Ve en büyük şoku yaşamıştım ilk yüzüğümü takmıştım..
Sonra aileler tanıştı..
Babam onu görür görmez " evleneceğin adam bu ise yapma bence kendine haksızlık etme birincisi güzel ve alımlı bi kızsın ikincisi yaşadıkların seni çok olgunlaştırdı bu adam seni tasıyamaz çocuk daha bu" demişti...
Durumlar gittikçe ciddileşiyor gittikçe ona bağlanıyor gibiydim durmadan fotograflar çekiniyoruz durmadan sevişiyo hatta gülmeye bile başlıyorum başka adamları çevremden uzak tutuyorum sanki bi sıralama var ve o artık o sıralamanın başına tırmanmış...
Galiba kinle oturduğum bu içki sofrası beni bu masaya mey yapacaktı..
Evet bu çocukla bi gelecek istemiyordum fakat Geçmişim de ki insanın mutluluğunu görünce onun inadına atıyorum her adımımı..
Ben bu çocuğu seviyormuyum yoksa kinlerimemi alet ediyordum bilmiyordum..
Ve Nişanlandık aile içinde...
İşte o nişandan sonra annemin tutumu çocuğa karşı değişti daha despot daha ezer türde yaklaştı neden bunu yapıyrdu bilmiyorum ama aynı geçmişte olan olayları yaşıyordum...
Evde abim yoktu bu sefer o bizden uzak daha huzurlu bi hayat bi aile bi yuva kurmak için gitmişti, annemin tek uğraşabileceği kişi bendim ve sabırımın son noktasındaydı..
Aşırı derecede üstüme geliyor bazen öyle sözlü saldırı yapıyordu ki..
Eşyalarımı topladım uzaktan akrabam olan bi kadının evine yerleştim yasım 18di ve bana asla karışamazdı.
Onsekiz olunca insan herhangi bir değişime uğramıyor ama eğer benim gibi yaşanmışlıkları varsa gücünün haklarının farkına varıyor...
Yalnızdım tektim beni bi tek doritos karşı desekliyor diye hep onu koruyordum o benim minik çocuğum ben ise onun koruyucusu gibiydim ama o beni desteklemiyormuş...
Arkamdan kuyumu kazıp gitmeyi düşünüyormuş...
Ve gitti de ...
Onu artık en üstte tuttuğum anda o gitti...
Ve ben kala kaldım...
Ölmeyi düşündüm...
Ama ölürsem onlar hayatına devam edecek ve İNTİKAMIMI kimse almayacaktı 2 gün vah deyip 3. gün hayatlarına devam edeceklerdi...
Buna izin veremezdim..
Canlarını yakmaya işte o an yemin ettim...
BUGÜN BENİ BU HALE GETİRENLER YARIN AF DİLEYİP GÖZ YAŞI DÖKECEKLER, HER DÖKÜLEN YAŞLARI BENİM ZAFERİM OLACAK.
O Evlendi Mutlu Sen İse ...
O resimden sonra çılgına döndüm deliye döndüm nasıl olurda bunu yapar beni seviyodu benim için herşeyi yapardı hani biz aileydik hani ben senin o ayrılmaz parçandım!
Anladım ki nefes almak boşuna bedenen yaşıyor ruhen ölü beyinen çöküntüdeyim. Çıldırmıştım...
Sadece 1 hafta sonra abartmıyorum tam bir hafta sonra o 44 beden kıçlı orospuyu gelinlikler içerisinde sevdiğim adamın elini tutmuş resmini gördüm...
Bana karım diyen adam ona soyadını verdi onunla seviştionunla yattı uyurken ona sarıldı onu öptü ona aşkım dedi..
Nikah masasında ona "EVET" dedi...
Zaman onu öptümde durmamış aşlında..
Zaman bu resmi gördüğüm anda durmuş aslında, annemin "mutfaktan gözlüğümü getirirmisin hayatım" demesi buğulu gibiydi uğulduyan bi sesti sanki çalan kapı,miyavlayan kedi, ağrıyan boğazım, nefes alamayan ciğerlerim, aklımda deli gibi uçuşan anılarımız...
Hayvanat bahçesinde gezişimiz, bağıra bağıra şarkı söylememiz, trafikteyken ağır kazalardan son anda kurtuluşumuz, bana çikolata alması...
Bayılmıştım. Uyandığımda ise yastığım ıslaktı gözyaşlarımdan kalktım ve anladım ki..
AŞK DİYE BİRŞEY YOKMUŞ İNSAN SADECE OYUNCAĞI İLK 1 HAFTA OYNAR SONRA Kİ HAFTALAR ÖNEMSEMEZ Bİ KENARA ATARMIŞ SONRA Bİ OYUNCAK DAHA SONRA Bİ OYUNCAK DAHA....
böyle devam edermiş...
O günden sonra hemen birini bulup durmadan öpüştüm öpüşürken zırıl zırıl ağladım adam bana garip garip baktı
"İyi misin?"
"Kapat çeneni zaten sende gideceksin devam et!"
"sakin olmayı dene ve bu işi para ile yapan erkeklerde var ben anlık bi insan değilim ne yaşadın bilemem ama geçmişini bende temizleyemezsin hadi görüşürüz" dedi ve gitti.
O cevaptan sonra daha da beter oldum bence yıl başını bekleyip Allaha bol bol dua etmeliydim biraz kendimi siyasete adayıp arada bi öpüşmeliydim.
31 aralık saat 14:32
"Merhaba nasılsın umarım hatırlamışsındır beni, evet sen başkasıylaykende sevdim seni halen de seviyorum bekliyorum seni lütfen bana olumlu bi mesaj at yarın yılın ilk günü seni görmek istiyorum Keçiören estergon kalesinde saat 13:00"
Galiba geçmişi onunla atlatabilirdim..
Bu kim ?
Bu herif bi aralar evleneceğim adamla pardon ibne ile beraberken beni sevdiğini söyleyen karacı bi astsubaydı hiç iplememiştim bunu malum o aralar köpek gibi birine tutkunken...
Anladım ki nefes almak boşuna bedenen yaşıyor ruhen ölü beyinen çöküntüdeyim. Çıldırmıştım...
Sadece 1 hafta sonra abartmıyorum tam bir hafta sonra o 44 beden kıçlı orospuyu gelinlikler içerisinde sevdiğim adamın elini tutmuş resmini gördüm...
Bana karım diyen adam ona soyadını verdi onunla seviştionunla yattı uyurken ona sarıldı onu öptü ona aşkım dedi..
Nikah masasında ona "EVET" dedi...
Zaman onu öptümde durmamış aşlında..
Zaman bu resmi gördüğüm anda durmuş aslında, annemin "mutfaktan gözlüğümü getirirmisin hayatım" demesi buğulu gibiydi uğulduyan bi sesti sanki çalan kapı,miyavlayan kedi, ağrıyan boğazım, nefes alamayan ciğerlerim, aklımda deli gibi uçuşan anılarımız...
Hayvanat bahçesinde gezişimiz, bağıra bağıra şarkı söylememiz, trafikteyken ağır kazalardan son anda kurtuluşumuz, bana çikolata alması...
Bayılmıştım. Uyandığımda ise yastığım ıslaktı gözyaşlarımdan kalktım ve anladım ki..
AŞK DİYE BİRŞEY YOKMUŞ İNSAN SADECE OYUNCAĞI İLK 1 HAFTA OYNAR SONRA Kİ HAFTALAR ÖNEMSEMEZ Bİ KENARA ATARMIŞ SONRA Bİ OYUNCAK DAHA SONRA Bİ OYUNCAK DAHA....
böyle devam edermiş...
O günden sonra hemen birini bulup durmadan öpüştüm öpüşürken zırıl zırıl ağladım adam bana garip garip baktı
"İyi misin?"
"Kapat çeneni zaten sende gideceksin devam et!"
"sakin olmayı dene ve bu işi para ile yapan erkeklerde var ben anlık bi insan değilim ne yaşadın bilemem ama geçmişini bende temizleyemezsin hadi görüşürüz" dedi ve gitti.
O cevaptan sonra daha da beter oldum bence yıl başını bekleyip Allaha bol bol dua etmeliydim biraz kendimi siyasete adayıp arada bi öpüşmeliydim.
31 aralık saat 14:32
"Merhaba nasılsın umarım hatırlamışsındır beni, evet sen başkasıylaykende sevdim seni halen de seviyorum bekliyorum seni lütfen bana olumlu bi mesaj at yarın yılın ilk günü seni görmek istiyorum Keçiören estergon kalesinde saat 13:00"
Galiba geçmişi onunla atlatabilirdim..
Bu kim ?
Bu herif bi aralar evleneceğim adamla pardon ibne ile beraberken beni sevdiğini söyleyen karacı bi astsubaydı hiç iplememiştim bunu malum o aralar köpek gibi birine tutkunken...
Peki Benden Ne İstedin... ?
Yaşım onaltıydı onu gördüm. Güzelliğimin yüzüme oturduğu anlardı kimseyi beğenmiyordum. Bi yandan ailevi kavgalar bi yandan okul derdi zaten aşka meşk buna ayıracak vaktim yoktu. Ama uğraştı, çok uğraştı benim için her gün mesaj göndermeler aramalar Ankara'ya gelmeler. Beni önemseyen biri vardı. Hatta ailemden bile çok önemseyen. Bağırmayan, habire ağlamayan, geçmişini açmayan, yüzü gülen bi adam. Espiri yapan hatta fenerbahçeli ha ben ona fenevli diyodum o da bana pis galatalı.Facebookta her resmine yorum yapmaya başlamıştım her durum her paylaşımını dikkatle beğeniyordum her şarkıyı kendi üstüme alınıyodum. Artık her gece konuşmaya başlamıştık. Hemde her gece. Ruhumu okşayan bana beni özel hissettiren bi erkek vardı. Siz hiç başka şehirden sadece sesini duyarak ara da bi de msn aracılığı birbirinizi gördüğünüz birine bağlandınız mı ?
Ben yaptım belki ergenliğin verdiği o boşluğa denk gelmişti belki ailem beni unuttuğu için o boşluktan faydalanmıştı ya da sevmişti çünkü küçüktüm saftım günahsızdım diğer kadınlara kızlara karşı daha günahsız daha beyazdım. Belki de kimseye davranmadığım veremediğim tüm içimde kalmış sevgiyi ilgiyi ona verdiğim için beni sevmişti. Ama eminim ki beni sevmişti..
Ve bi gün "Ankara'ya gelicem sana sarılıcam, sana dokunacağım, elini tutup gözlerine bakacağım" demişti. Sizin için neyi ifade ediyo bilmiyorum ama benim için piyangodan trilyonları kaldırmış gibiydim. Kollarım yoktu artık onlar o an kanat olmuştu bulutların üstündeydim değil babamla annemin hatta abimin kavgası üçüncü dünya savaşı çıksa umrumda olmazdı o kadar havayi o kadar mutlu o kadar sevinçliydim ki...
Taaa İzmirden benim için geliyordu ...
Benim için koca bi şehirden başka koca bi şehire geliniyodu Allahım inanması bile güçtü...
Kimse tarafından önemsenmez itilip kakılırken biri senin için geliyo...
Mutlu olmamak elde değildi çünkü bu adam gerçekten de benim insan olduğumu hatırlıyordu Abimin evi terk etmeleri annemin bağırmaları babamın beni istemez tavırları hiç biri aklıma gelmiyodu çünkü bana üvey aile gibi davranan bi aileyi o an silmiştim benim ailem O'ydu...
Benim ailem izmirde görev yapan jandarma astsubayıydı. Onsekiz olunca onun eşi olup onu kapıda ben karşılayacaktım ne abim gibi evden gidecek ne annem gibi habire herşeye kızacak sana dünyayı cehennem edecek ne de baban gibi sana sarılmamazlık etmeyecekti..
Ben onun biricik kedisiydim o ise benim Köftem :)
Yumuk yumuk gözleri şişkin yanakları koca dudakları vardı sarısındı gözleri ela kiloluydu arkadaşlarım hiç yakıştırmadı bizi ama ben onu sevgiliden çok yeni bi aile olarak görüyordum yani kim ne derse desin umrum da bile değildi.
Ben aşıktım, ben seviyordum, her an onu düşünüyordum...
Saat tahminen 13:10 günlerden salıydı
"Aşkım ulus denen yere geldim ziraat bankasının önünde bekliyorum"
"tamam dur inicem şimdi dolmuştan"
İndim. Ve onu gördüm :)
Kimine göre şişko ve kilolu hatta çirkin olan çocuk gözüm de mark zuckerberg kadar akıllı brad pitt kadar yakışıklı eliad cohen gibi taştı...
Yanına gittim ne yapacağımı bilmiyordum salak gibi bakıyordum sadece "nerede kaldın sen!" diye kızdı sonra hiç bırakmayacak hep öyle kalacak gibi sarıldı. İşte ben o sarılmaya hasrettim işte bu yüzden ailemden daha üstün görmüştüm onu, o gözümde süperman, hatta heman hatta thor o dünyanın kralı ben ise onun kraliçesi olacaktım...
Tabi bu gel gitler hep arttı her iki haftada bi Ankara'ya gelirdi.İlk elele tutuşma ilk bakış ilk öpüşme tüm ilkler tüm herşey ona aitti artık o bendi ben ise o...
İlkkez ona ait olmuştum onun kadını olmuştum. İlkler bi erkek için nedir neyi ifade eder bilmiyorum ama bi kadın için büyük bi anı gitmeyecek bi hatıra hep kalıcı olacak bi yara ki o kişi şuan senin hayatında yoksa...
Kar yağıyodu, müziği son ses açtık şarkıya eşlikten daha çok kahkahalarımız ritim tutuyordu. Okul önlüğü ile 3 yasındaki minik afacanlara benziyordum beyaz tenli kumral biriydim gözlerim ise siyaha yakın bi kahve.
Devamlı gülüyorduk arabayı durdurduk yeniden bi daha sonra tekrar bi daha öpüştük rüya düş...
Öpüşürken insanın psikolojisi sıfıra endeksleniyo hele ki karşında ki seni ilk öpen kişi ise ve onu seviyorsan..
Dünya yok oluyo başka bi evrendesin oksijen yok geçim derdi o bu şu hiç bişey yok sadece o ve sen varsın...
1 saate yakın bu gibi karmaşaları yaşarken ani bi acı oldu gözleirmden süzülen o tek damla yaşı görüp duran adam "artık dönüşü yok benimsin benim karım olarak kalıcaksın" diyordu ses uğultuydu aslında zaman durdu insanlar sustu yer gök birine girmişti artık ben sen yoktu o an biz oluyordu insan.
Sonra eve bıraktı beni...
Ailem tabi o ara yine dağınık beni iplemiyo halen kavga halinde ben ise artık gelinlik bakıyorum netten habire mesaj atıyorum hatta bazen şakalaşıyoruz " bugün kadınlığımın 1 günü ve halen bi mutanta dönüşmedim" diye :)
Düşünsene bunu ailenin duyduğunu bilmem kaç yıldır seni önemsemeyen insanlar o an namus abidesi kesilir bol bol bağırır çağırır hatta döver bile hatta namus davasına getirirler işi :)
Ama sakladım hiç bişe belli etmedim yine odasına kapanan kızı oynadım Ankara'ya gelmeler daha da sıklaştı iş ciddi denen boyutlara ulaştı fakat nazara mı geldik nedir bilmiyorum. Eski sevgilisi durmadan rahatsız etmeye başlamıştı. İş ağır boyutlara bile ulaşmıştı. "Beni hamile bırakıp gitti çocuk aldırdım" bile diyordu. Düşünsenize aile gibi gördüğünüz adam,aşık olduğunuz adam,kendinizin ilki yaptığınız adam için ne diyorlar kendiniz için düşünün..
Dünya yıkıldı o an. İşte kıyamet asıl şimdi kopuyordu nefes almak hiç bu kadar zorlaşmamıştı...
Bi şey yapmalıydım bişeyler bulup yanlışa giden hikayeyi dağıtmalıydım bu bulutlar tamamen kalkmalıydı...
Önce annemle sonra babamla tanıştırdım fakat mesajların ardı arkası kesilmedi daha da ağırlaştı son kozumu oynayıp bu işi bitirmeliydim.
"Aşkım"
"Efendim hayatım"
"Ben hamileyim"
"Ne?!"
"Ankaraya geliyorum.."
"Ne yapıcaz şimdi"
"Ne yapıcazı varmı allah aşkına evleneceğiz tabi ki ne yani aldırmak mı kastın varsa aklında öyle saçma bi fikir olmayacak öyle şey sen karım o da çocuğum anlaşıldı mı sakin ol"
Nasıl böyle büyük bi yalanın altına imza attım bilmiyorum ama insan kaybetmemek için herşeyi yapıyor. Şimdi o filmde ki kızlara hak veriyorum...
Şu an ki plan ise bir an önce hamile kalmak yoksa herşey daha beter hale gelecekti..
Ama olmadı..
İzmirdeydi o hafta işleri yoğundu yeni askerler geliyordu onlarla uğraşıyordu.Bu yalanı bi şekilde sonlandırıp daha iyi bişey bulmalıydım. Oyuna arkadaşımı da dahil etmiştim benim yaşıttı ama ona doktor Eda demiştik..
"Bebek, anneye zarar veriyor alınması lazım yoksa anneyi kaybederiz."
Biz bu saçma oyunları oynarken o da inanıyodu ya...
Zaman geçti gün geçti bu yalanlara o gerçektende inanmıştı. Ve nasıl bi etki yaptı bilmiyorum çünkü psikolojisi aşırı bozulmuştu sağı solu belli olmuyordu.
Facesinde gezinirken beni aldattığını fark ettim nedense bana o an o kadar kötü çarpmadı bu acı belki de olayın sıcaklığıyla böyle hissetmiştim. Bitti!
Bitirdim. Kızlığımı almış ilkim olmuş olmayan sikime dert değildi!
Ne bok yerse yesin zaten aldattığı da bayan değil travestiydi...
Lan ver 50-100 tl bul bi hatun yani ne diye travestiyle...
Hayır yanlış anlamayın travestilere bişey demiyorum çok neşeli dobra ve komik insanlar ama illa sokacak delik arıyosun gül gibi amlı insanlar var git onlarla sikiş sokuş di mi ?
Neyse bitti dedim gitti geçti...
Ama o bitirmemişti ve "BEN BİTTİ DEMEDİĞİM SÜRECE BİTMEZ!" demişti..
Ve aslında beyinde biten kalpte bitmiyordu. İki üç hafta kendimi toparlayamadım. Yemek yiyemiyordumdan daha çok konuşamıyordum bile. Pencereden dışarıya umutsuz gözlerle bakıyordum ki arabadan inip salak salak hareketler yapan birini gördüm bu O'ydu ilkimdi sevgilimdi hayatımdı herşeyimdi ve hatasını anlayıp gelmişti...
Tam birleşecektik ki ailem mani oldu, kaçıyorduk onlardan, ailesi ailemi arıyordu durmadan evlendirelim diye aramızda ki herşeyi herkes duymuştu abim bana iğrenerek bakıyordu..
Sanki çok arkadaş olmuştu sanki çok abilik yapmış gibi. Annem duygusuzca beni hiç sayarak beni koruduğunu düşünüyodu insanların yanında iyi anneyi oynayıp yalnız kaldığımızda orospu diyordu. Babam ise acıyan gözlerle akıp hiç konuşmuyordu.
Allahım o kadar iğrenç bi durum ki yazarken bile kendime acıyorum ayna karşısına geçip kendi başımı oksayasım geliyo vah garibim diye.
Başarmışlardı ayırmıştılar bizi ona ulaşamıyordum bana ulaşamıyordu yaşamıyordum. Annem bana her orospu dediğinde "orospu öyle olunmaz zamanla göreceksin" diye ağlıyordum...
Zaman geçti gün geçti ay geçti saatler su gibiydi...
Ve bigün ailemin güvenini bol yalanlarla sirinlikle kazanıp özgürlüğüme kavuştum...
Facebooktan hemen onu aradım...
Gördüğüm durum vahşetti..
Eski sevgilisi ile fotoğrafı vardı..
Açıklamasında ise
"aşkım ve ben" yazıyordu....
Peki benden ne istedin ?
Madem beklemedin madem beklemeyecektin neden o gün ankaraya geldin....
Ben yaptım belki ergenliğin verdiği o boşluğa denk gelmişti belki ailem beni unuttuğu için o boşluktan faydalanmıştı ya da sevmişti çünkü küçüktüm saftım günahsızdım diğer kadınlara kızlara karşı daha günahsız daha beyazdım. Belki de kimseye davranmadığım veremediğim tüm içimde kalmış sevgiyi ilgiyi ona verdiğim için beni sevmişti. Ama eminim ki beni sevmişti..
Ve bi gün "Ankara'ya gelicem sana sarılıcam, sana dokunacağım, elini tutup gözlerine bakacağım" demişti. Sizin için neyi ifade ediyo bilmiyorum ama benim için piyangodan trilyonları kaldırmış gibiydim. Kollarım yoktu artık onlar o an kanat olmuştu bulutların üstündeydim değil babamla annemin hatta abimin kavgası üçüncü dünya savaşı çıksa umrumda olmazdı o kadar havayi o kadar mutlu o kadar sevinçliydim ki...
Taaa İzmirden benim için geliyordu ...
Benim için koca bi şehirden başka koca bi şehire geliniyodu Allahım inanması bile güçtü...
Kimse tarafından önemsenmez itilip kakılırken biri senin için geliyo...
Mutlu olmamak elde değildi çünkü bu adam gerçekten de benim insan olduğumu hatırlıyordu Abimin evi terk etmeleri annemin bağırmaları babamın beni istemez tavırları hiç biri aklıma gelmiyodu çünkü bana üvey aile gibi davranan bi aileyi o an silmiştim benim ailem O'ydu...
Benim ailem izmirde görev yapan jandarma astsubayıydı. Onsekiz olunca onun eşi olup onu kapıda ben karşılayacaktım ne abim gibi evden gidecek ne annem gibi habire herşeye kızacak sana dünyayı cehennem edecek ne de baban gibi sana sarılmamazlık etmeyecekti..
Ben onun biricik kedisiydim o ise benim Köftem :)
Yumuk yumuk gözleri şişkin yanakları koca dudakları vardı sarısındı gözleri ela kiloluydu arkadaşlarım hiç yakıştırmadı bizi ama ben onu sevgiliden çok yeni bi aile olarak görüyordum yani kim ne derse desin umrum da bile değildi.
Ben aşıktım, ben seviyordum, her an onu düşünüyordum...
Saat tahminen 13:10 günlerden salıydı
"Aşkım ulus denen yere geldim ziraat bankasının önünde bekliyorum"
"tamam dur inicem şimdi dolmuştan"
İndim. Ve onu gördüm :)
Kimine göre şişko ve kilolu hatta çirkin olan çocuk gözüm de mark zuckerberg kadar akıllı brad pitt kadar yakışıklı eliad cohen gibi taştı...
Yanına gittim ne yapacağımı bilmiyordum salak gibi bakıyordum sadece "nerede kaldın sen!" diye kızdı sonra hiç bırakmayacak hep öyle kalacak gibi sarıldı. İşte ben o sarılmaya hasrettim işte bu yüzden ailemden daha üstün görmüştüm onu, o gözümde süperman, hatta heman hatta thor o dünyanın kralı ben ise onun kraliçesi olacaktım...
Tabi bu gel gitler hep arttı her iki haftada bi Ankara'ya gelirdi.İlk elele tutuşma ilk bakış ilk öpüşme tüm ilkler tüm herşey ona aitti artık o bendi ben ise o...
İlkkez ona ait olmuştum onun kadını olmuştum. İlkler bi erkek için nedir neyi ifade eder bilmiyorum ama bi kadın için büyük bi anı gitmeyecek bi hatıra hep kalıcı olacak bi yara ki o kişi şuan senin hayatında yoksa...
Kar yağıyodu, müziği son ses açtık şarkıya eşlikten daha çok kahkahalarımız ritim tutuyordu. Okul önlüğü ile 3 yasındaki minik afacanlara benziyordum beyaz tenli kumral biriydim gözlerim ise siyaha yakın bi kahve.
Devamlı gülüyorduk arabayı durdurduk yeniden bi daha sonra tekrar bi daha öpüştük rüya düş...
Öpüşürken insanın psikolojisi sıfıra endeksleniyo hele ki karşında ki seni ilk öpen kişi ise ve onu seviyorsan..
Dünya yok oluyo başka bi evrendesin oksijen yok geçim derdi o bu şu hiç bişey yok sadece o ve sen varsın...
1 saate yakın bu gibi karmaşaları yaşarken ani bi acı oldu gözleirmden süzülen o tek damla yaşı görüp duran adam "artık dönüşü yok benimsin benim karım olarak kalıcaksın" diyordu ses uğultuydu aslında zaman durdu insanlar sustu yer gök birine girmişti artık ben sen yoktu o an biz oluyordu insan.
Sonra eve bıraktı beni...
Ailem tabi o ara yine dağınık beni iplemiyo halen kavga halinde ben ise artık gelinlik bakıyorum netten habire mesaj atıyorum hatta bazen şakalaşıyoruz " bugün kadınlığımın 1 günü ve halen bi mutanta dönüşmedim" diye :)
Düşünsene bunu ailenin duyduğunu bilmem kaç yıldır seni önemsemeyen insanlar o an namus abidesi kesilir bol bol bağırır çağırır hatta döver bile hatta namus davasına getirirler işi :)
Ama sakladım hiç bişe belli etmedim yine odasına kapanan kızı oynadım Ankara'ya gelmeler daha da sıklaştı iş ciddi denen boyutlara ulaştı fakat nazara mı geldik nedir bilmiyorum. Eski sevgilisi durmadan rahatsız etmeye başlamıştı. İş ağır boyutlara bile ulaşmıştı. "Beni hamile bırakıp gitti çocuk aldırdım" bile diyordu. Düşünsenize aile gibi gördüğünüz adam,aşık olduğunuz adam,kendinizin ilki yaptığınız adam için ne diyorlar kendiniz için düşünün..
Dünya yıkıldı o an. İşte kıyamet asıl şimdi kopuyordu nefes almak hiç bu kadar zorlaşmamıştı...
Bi şey yapmalıydım bişeyler bulup yanlışa giden hikayeyi dağıtmalıydım bu bulutlar tamamen kalkmalıydı...
Önce annemle sonra babamla tanıştırdım fakat mesajların ardı arkası kesilmedi daha da ağırlaştı son kozumu oynayıp bu işi bitirmeliydim.
"Aşkım"
"Efendim hayatım"
"Ben hamileyim"
"Ne?!"
"Ankaraya geliyorum.."
"Ne yapıcaz şimdi"
"Ne yapıcazı varmı allah aşkına evleneceğiz tabi ki ne yani aldırmak mı kastın varsa aklında öyle saçma bi fikir olmayacak öyle şey sen karım o da çocuğum anlaşıldı mı sakin ol"
Nasıl böyle büyük bi yalanın altına imza attım bilmiyorum ama insan kaybetmemek için herşeyi yapıyor. Şimdi o filmde ki kızlara hak veriyorum...
Şu an ki plan ise bir an önce hamile kalmak yoksa herşey daha beter hale gelecekti..
Ama olmadı..
İzmirdeydi o hafta işleri yoğundu yeni askerler geliyordu onlarla uğraşıyordu.Bu yalanı bi şekilde sonlandırıp daha iyi bişey bulmalıydım. Oyuna arkadaşımı da dahil etmiştim benim yaşıttı ama ona doktor Eda demiştik..
"Bebek, anneye zarar veriyor alınması lazım yoksa anneyi kaybederiz."
Biz bu saçma oyunları oynarken o da inanıyodu ya...
Zaman geçti gün geçti bu yalanlara o gerçektende inanmıştı. Ve nasıl bi etki yaptı bilmiyorum çünkü psikolojisi aşırı bozulmuştu sağı solu belli olmuyordu.
Facesinde gezinirken beni aldattığını fark ettim nedense bana o an o kadar kötü çarpmadı bu acı belki de olayın sıcaklığıyla böyle hissetmiştim. Bitti!
Bitirdim. Kızlığımı almış ilkim olmuş olmayan sikime dert değildi!
Ne bok yerse yesin zaten aldattığı da bayan değil travestiydi...
Lan ver 50-100 tl bul bi hatun yani ne diye travestiyle...
Hayır yanlış anlamayın travestilere bişey demiyorum çok neşeli dobra ve komik insanlar ama illa sokacak delik arıyosun gül gibi amlı insanlar var git onlarla sikiş sokuş di mi ?
Neyse bitti dedim gitti geçti...
Ama o bitirmemişti ve "BEN BİTTİ DEMEDİĞİM SÜRECE BİTMEZ!" demişti..
Ve aslında beyinde biten kalpte bitmiyordu. İki üç hafta kendimi toparlayamadım. Yemek yiyemiyordumdan daha çok konuşamıyordum bile. Pencereden dışarıya umutsuz gözlerle bakıyordum ki arabadan inip salak salak hareketler yapan birini gördüm bu O'ydu ilkimdi sevgilimdi hayatımdı herşeyimdi ve hatasını anlayıp gelmişti...
Tam birleşecektik ki ailem mani oldu, kaçıyorduk onlardan, ailesi ailemi arıyordu durmadan evlendirelim diye aramızda ki herşeyi herkes duymuştu abim bana iğrenerek bakıyordu..
Sanki çok arkadaş olmuştu sanki çok abilik yapmış gibi. Annem duygusuzca beni hiç sayarak beni koruduğunu düşünüyodu insanların yanında iyi anneyi oynayıp yalnız kaldığımızda orospu diyordu. Babam ise acıyan gözlerle akıp hiç konuşmuyordu.
Allahım o kadar iğrenç bi durum ki yazarken bile kendime acıyorum ayna karşısına geçip kendi başımı oksayasım geliyo vah garibim diye.
Başarmışlardı ayırmıştılar bizi ona ulaşamıyordum bana ulaşamıyordu yaşamıyordum. Annem bana her orospu dediğinde "orospu öyle olunmaz zamanla göreceksin" diye ağlıyordum...
Zaman geçti gün geçti ay geçti saatler su gibiydi...
Ve bigün ailemin güvenini bol yalanlarla sirinlikle kazanıp özgürlüğüme kavuştum...
Facebooktan hemen onu aradım...
Gördüğüm durum vahşetti..
Eski sevgilisi ile fotoğrafı vardı..
Açıklamasında ise
"aşkım ve ben" yazıyordu....
Peki benden ne istedin ?
Madem beklemedin madem beklemeyecektin neden o gün ankaraya geldin....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)